İmam Gazzâli’nin yanında uzun süre talebelik yapmış öğrencilerinden birinin aklına bir gün şöyle bir düşünce geliyor: ’‘Ben pek çok ilmi elde ettim. Ömrümün baharını ilim öğrenmeye ve onu hıfzetmeye adadım. Şimdi ise, yarın bana hangi çeşit ilmin faydası olacağını ve kabirde bana Hangisinin yardımcı olacağını öğrenmem lazım.’’ &nbs
Tükendi
Gelince Haber Verİmam Gazzâli’nin yanında uzun süre talebelik yapmış öğrencilerinden birinin aklına bir gün şöyle bir düşünce geliyor: ’‘Ben pek çok ilmi elde ettim. Ömrümün baharını ilim öğrenmeye ve onu hıfzetmeye adadım. Şimdi ise, yarın bana hangi çeşit ilmin faydası olacağını ve kabirde bana Hangisinin yardımcı olacağını öğrenmem lazım.’’ Bu düşünceler talebenin zihnini uzun bir süre meşgul etti. En sonunda hocası İmam Gazali’ye bir mektup yazdı. Ona bazı sorular yöneltti ve hocasından birtakım nasihatler ve bir dua istedi. Zira, hocasının yazacağı mektubun, kendisiyle ömrünün sonuna kadar amel edeceği bir mektup olmasını istiyordu. İşte bu eser, çölde susuzluktan bitkin düşmüş kimsenin su araması gibi nasihat arayan bir talebeye, şefkatli hocası tarafından gönderilen nasihat damlacıklarıdır.