Fazıl Hüsnü Dağlarca’yı Görmeye Gitmek
2003 senesinde Fazıl Hüsnü Dağlarca doksan yaşında, birbirinden değerli yüzden fazla şiir kitabı yayımlanmış, Kadıköy`deki evinde sessiz, sakin, bilgece şiirler yazmaya devam eden, tartışmasız "Yaşayan En Büyük Türk Şairi"ydi.
2003`de Polat Onat yirmi üç yaşında, Batman`da ilkokul öğretmenliği yapan, sadece birkaç şiiri dergilerde yayımlanmış, yeni yetme, hayaller peşinde koşan, Dağlarca`nın birçok kitabını okuyup ona büyük hayranlık duyan, acemi bir şiir heveslisiydi.
Kurtalan Ekspresi`nin köhne kompartımanlarından birinde, defterine sürekli notlar alarak Batman`dan
Tükendi
Gelince Haber VerFazıl Hüsnü Dağlarca’yı Görmeye Gitmek
2003 senesinde Fazıl Hüsnü Dağlarca doksan yaşında, birbirinden değerli yüzden fazla şiir kitabı yayımlanmış, Kadıköy`deki evinde sessiz, sakin, bilgece şiirler yazmaya devam eden, tartışmasız "Yaşayan En Büyük Türk Şairi"ydi.
2003`de Polat Onat yirmi üç yaşında, Batman`da ilkokul öğretmenliği yapan, sadece birkaç şiiri dergilerde yayımlanmış, yeni yetme, hayaller peşinde koşan, Dağlarca`nın birçok kitabını okuyup ona büyük hayranlık duyan, acemi bir şiir heveslisiydi.
Kurtalan Ekspresi`nin köhne kompartımanlarından birinde, defterine sürekli notlar alarak Batman`dan Haydarpaşa Garı`na uzanan otuz iki saati aşkın maceralı tren yolculuğu vasıtasıyla, şaşkın bir şair adayı, büyük ustayı görmeye gidiyordu.
Trendeki birbirinden ilginç tipler, gittikçe tuhaflaşan olaylar... Dağlarca ile hayranının birlikte geçirdiği iki günün tüm ayrıntıları... Yer yer komik, kısmen hüzünlü, çoğunlukla şaşırtıcı...
Fakat kesinlikle unutulmaz bir otobiyografik roman: "Fazıl Hüsnü Dağlarca`yı Görmeye Gitmek"