Menü
Hesabım
Sepetim

Fazlullah Hurufi - Seyyid Nesimi - Kul Nesimi

Üretici Liste Fiyat
245,00
166,60
Yorum Yap
Listeye Ekle
Öne Çıkan Bilgiler

XIV. yüzyılın sonlarına doğru İran’da Fazlullah Estarabi’nin kurduğu Hurufilik, gerçeklerin harflerde gizli bulunduğunu ileri süren, evrendeki tüm varlık ve olguların şifrelerini harflere dayanarak çözümlemeye çalışan, böylece oluşturulan genel bir yorum anlayışı tevil sayesinde yaşamın ardındaki antolojik özü ortaya çıkarmayı amaçlayan bir inanç sistemidir. Yaratılışın Tanrı’nın sözleriyle, yani “kelam”la gerçekleştiğini, “kelam”ın harflerden oluştuğunu, her harfin de belirli sayısal değerlere özdeş olduğunu tasarlayan Hurufilik, sonuç olarak “kelam”ı

Fazlullah Hurufi - Seyyid Nesimi - Kul Nesimi Hakkında Bilgiler
Türü : Diğer İnançlar
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 320
ISBN : 9786257766449
Basım Yılı : 2024
Kağıt Tipi : 2. Hamur

Tükendi

Gelince Haber Ver

XIV. yüzyılın sonlarına doğru İran’da Fazlullah Estarabi’nin kurduğu Hurufilik, gerçeklerin harflerde gizli bulunduğunu ileri süren, evrendeki tüm varlık ve olguların şifrelerini harflere dayanarak çözümlemeye çalışan, böylece oluşturulan genel bir yorum anlayışı tevil sayesinde yaşamın ardındaki antolojik özü ortaya çıkarmayı amaçlayan bir inanç sistemidir. Yaratılışın Tanrı’nın sözleriyle, yani “kelam”la gerçekleştiğini, “kelam”ın harflerden oluştuğunu, her harfin de belirli sayısal değerlere özdeş olduğunu tasarlayan Hurufilik, sonuç olarak “kelam”ı, harfleri ve sayıları birbirini bütünleyen bir yaratma eyleminin unsurları olarak birleştirmiştir. Hurufi felsefesinin bu temel ilkeleri, bir yandan yorumlanması gereken bir metin olarak “Kur’an”a, öte yandan çözümlenmesi gereken bir gizem olan insan yüzüne yansımış, böylece Hurufilikte insanın kutsallığı, hatta Tanrı durumuna yükseltilmesi sonucu doğmuştur.
Geçerli olan dinsel Sünni (ehli-sünnet) anlayışa aykırı düşen görüşleri yüzünden Hurufilik, ulemanın baskısıyla İran’a egemen olan Timur hanedanından gördüğü büyük şiddet ve baskılar karşısında XV. yüzyıl başlarından itibaren Suriye ve Anadolu’ya geçmek zorunda kalmıştır. Bu kez de Suriye’deki Sünni inancını taşıyan Memlük yönetiminden ve Anadolu’da Osmanlı yönetiminden baskı görmüş, buna rağmen Rumeli’ye kadar yayılmayı başarmıştır. Görüşleri tasavvuf felsefesini ve özellikle Alevi-Bektaşiliği etkilemiş, ayrıca diğer bazı heterodoks inanç akımları üzerinde de izler bırakmıştır.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.