Cumhuriyet’e uzanan süreçte Osmanlı-Türk modernleşmesinin fikir haritasını çıkarmak için başvurulacak adreslerin başında yer alan Dârulfünûn Felsefe Bölümü’nün hoca kadrosu içinde, eğitimi, ilgileri, çevresi, eserleri ve istikameti/duruşu itibariyle en dikkat çekici isimlerin başında Babanzâde Ahmed Naim (ö. 1934) gelmektedir. Meslekten felsefeci olmaması rağmen, Ahmed Naim, hasbelkader kendisini hoca olarak bulduğu Felsefe Bölümü’nde, kadîm kültüre dair engin birikimi sayesinde, felsefî meseleleri hem içerik hem de dil açısından üst düzeyde bir dikkat ve rikkatle ele almış ve bunu yaparken hiçbir zaman taviz vermediği yerli duruşuyla modern Batı felsefesiyle nasıl diyaloga geçilebileceğinin en güzel örneklerini ortaya koymuştur.
A
Tükendi
Gelince Haber VerCumhuriyet’e uzanan süreçte Osmanlı-Türk modernleşmesinin fikir haritasını çıkarmak için başvurulacak adreslerin başında yer alan Dârulfünûn Felsefe Bölümü’nün hoca kadrosu içinde, eğitimi, ilgileri, çevresi, eserleri ve istikameti/duruşu itibariyle en dikkat çekici isimlerin başında Babanzâde Ahmed Naim (ö. 1934) gelmektedir. Meslekten felsefeci olmaması rağmen, Ahmed Naim, hasbelkader kendisini hoca olarak bulduğu Felsefe Bölümü’nde, kadîm kültüre dair engin birikimi sayesinde, felsefî meseleleri hem içerik hem de dil açısından üst düzeyde bir dikkat ve rikkatle ele almış ve bunu yaparken hiçbir zaman taviz vermediği yerli duruşuyla modern Batı felsefesiyle nasıl diyaloga geçilebileceğinin en güzel örneklerini ortaya koymuştur.
Ahmed Naim’in Paul Janet, Émile Picard ve Élie Rabier’den yaptığı tercümeler ile Mehmed Ali Aynî’nin Ruhiyât Dersleri adlı tercümesi hakkındaki değerlendirmesini ihtiva eden elinizdeki çalışma, 80. vefat yıldönümünde, Ahmed Naim’in, Türkiye’de ve Türkçe felsefe yapma konusunda ilham verici unsurlar içeren entelektüel mirasının tekrar hatırlanmasını ve daha yakından tanınmasını hedeflemektedir.