Son dönem Osmanlı ve erken Cumhuriyet devri edebiyatçılarından biri olan Güzide Osman, feminist aktiviteleri ve edebi üretimi dolayısıyla anti-feminist literatürün hedef aldığı isimlerin arasında olmuştur. Zeynep Tek’in “Güzide Hanım”ın kim olduğu sorusunun peşinden giderken Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesinde Nezihe Muhittin’in “Güzide Osman Hanımefendiye” imzaladığı kitaba tesadüfen dokunuşu, bu kitabı ören ilk ilmiktir. 1924’te Nezihe Muhittin’in temelini attığı Kadın Birliği’nin kurucularından olan Güzide Osman (1902-1974) sehven Güzide Sabri’nin (1883-1945) m&
Tükendi
Gelince Haber VerSon dönem Osmanlı ve erken Cumhuriyet devri edebiyatçılarından biri olan Güzide Osman, feminist aktiviteleri ve edebi üretimi dolayısıyla anti-feminist literatürün hedef aldığı isimlerin arasında olmuştur. Zeynep Tek’in “Güzide Hanım”ın kim olduğu sorusunun peşinden giderken Harvard Üniversitesi’nin kütüphanesinde Nezihe Muhittin’in “Güzide Osman Hanımefendiye” imzaladığı kitaba tesadüfen dokunuşu, bu kitabı ören ilk ilmiktir. 1924’te Nezihe Muhittin’in temelini attığı Kadın Birliği’nin kurucularından olan Güzide Osman (1902-1974) sehven Güzide Sabri’nin (1883-1945) müstear adı olarak geçer. Feminist Mercekten Güzide Bir Arayış iki Güzide’nin tarihinin nasıl birleştiğini ve ayrılacağını anlamaya çalışıyor. Bir yandan feminist biyografi ekseninde Güzide Osman’ın izlerini kaynaklarda sürerken Güzide Sabri’nin mükerrer hatalarla yazılan biyografisini tashih ediyor, diğer yandan metinlerini temel alarak Güzide Osman’ın şair, hikâye yazarı ve tiyatro eleştirmeni kimliklerini toplumsal cinsiyet, hastalık, milliyetçilik ve mizah ekseninde anlamlandırıyor. Özellikle romantik şiir ve mensurelerde, divan şiirinde olduğu gibi, toplumsal cinsiyet kimlikleri arasında “salıncak” kuran ne eril ne dişil (hem eril hem dişil) söyleme özel bir önem atfediyor. Feminist bir biyografi ortaya koymanın ötesinde, tarihin unuttuğu ve unutturduğu bir kadın yazar ve şaire iadei itibar, hatta iadei şahsiyet ediyor.