“Yarım yüzyıldır tanıklık ettiğimiz yaşanan savrulmaların hemen
hep ters yönde oluşu hazin bir durum. Kişisel yaşantımla ilgili
gelişmelerin yanında elbette bunları da aktarmaya çalıştım,
çünkü belki de asıl belirleyici olan onlardı. Ben de bu fırtınalar
içinde çok ters bir yerlere savrulmadan yaşamaya çalıştım. Bunu
yapabildiysem onur duyarım.”
Usta gazeteci Ahmet Çakır, Fırtınalı Yıllar’da 1974 yılında TRT
İstanbul Radyosu’nda çalışmaya başladığı günlerden
gazetecilik ve edebiyat dünyasına girişine, çeşitli gazetelerde
yaşadığı zengin deneyimlerden yer ye
Tükendi
Gelince Haber Ver“Yarım yüzyıldır tanıklık ettiğimiz yaşanan savrulmaların hemen
hep ters yönde oluşu hazin bir durum. Kişisel yaşantımla ilgili
gelişmelerin yanında elbette bunları da aktarmaya çalıştım,
çünkü belki de asıl belirleyici olan onlardı. Ben de bu fırtınalar
içinde çok ters bir yerlere savrulmadan yaşamaya çalıştım. Bunu
yapabildiysem onur duyarım.”
Usta gazeteci Ahmet Çakır, Fırtınalı Yıllar’da 1974 yılında TRT
İstanbul Radyosu’nda çalışmaya başladığı günlerden
gazetecilik ve edebiyat dünyasına girişine, çeşitli gazetelerde
yaşadığı zengin deneyimlerden yer yer eğlenceli, yer yer
hüzünlü hikâyelere, hayatını anlatıyor. Çakır anılarında sadece
kendi geçmişini sergilemiyor, hem Türkiye basın tarihinin ve
önemli isimlerinden olduğu spor gazeteciliğinin 2000’li yılların
başına kadar bir panoramasını ortaya koyuyor hem de çeşitli
bakımlardan ülkedeki dönüşümün, değişimin tanıklığını
yapıyor…
Bu son kitabı Fırtınalı Yıllar’ın basılı halini göremeden 16 Eylül
2024’te aramızdan ayrılan Ahmet Çakır sıradan bir gazeteci
değildi: Dostun Ölümü adlı öykü kitabı Akademi Kitabevi
Ödülü’nü, “Dünyada ve Türkiye’de Sansür” konulu araştırması
Yunus Nadi Ödülü’nü kazanmıştı; Saatleri Ayarlama
Enstitüsü’nü ödül kazanacak kadar iyi biçimde radyoya
uyarlamıştı. Çakır’ın anıları da sıradan olmayan bir gazetecinin
sıradan olmayan hayatının bir bölümü...