Yunan egemenliğindeki Adalar (Ege) Denizi’nin gayri askerî statüsü, Lozan ve Paris Barış Antlaşmaları ile nihaî olarak belirlendikten sonra, 1960’ların ilk yarısına kadar uyuşmazlık konusu olmamışken bu tarihten itibaren uluslararası hukuku bir kenara bırakan Yunanistan, bununla da yetinmeyip gayri meşru faaliyetlerine NATO’yu alet etmeye çalışmıştır.
Başlangıçta, Yunanistan’ın gizlice yürüttüğü askerîleştirme faaliyetleri, Türkiye’nin haklı tepkileri sonunda açığa çıkmış fakat bundan sonra Yunanistan gayri meşru faaliyetlerini açıkça sürdü
Tükendi
Gelince Haber VerYunan egemenliğindeki Adalar (Ege) Denizi’nin gayri askerî statüsü, Lozan ve Paris Barış Antlaşmaları ile nihaî olarak belirlendikten sonra, 1960’ların ilk yarısına kadar uyuşmazlık konusu olmamışken bu tarihten itibaren uluslararası hukuku bir kenara bırakan Yunanistan, bununla da yetinmeyip gayri meşru faaliyetlerine NATO’yu alet etmeye çalışmıştır.
Başlangıçta, Yunanistan’ın gizlice yürüttüğü askerîleştirme faaliyetleri, Türkiye’nin haklı tepkileri sonunda açığa çıkmış fakat bundan sonra Yunanistan gayri meşru faaliyetlerini açıkça sürdürmeye başlamıştır.
Türkiye’nin güvenliğini çok yakından tehdit eden Yunanistan’ın bu pervasız, hukuk tanımaz faaliyetlerinin aslında ne olduğunun hem tarihî hem de hukuki düzlemde çok iyi irdelenmesi gerekmektedir.
“Gayri Askeri Statüdeki Adalar Sorunu Nedir? Ne Değildir?”, yıllardır süren Adalar (Ege) Denizi’nin kilit sorununu, soru ve cevaplarla çok yönlü bir bakış açısıyla irdelemektedir.