Rabbimiz, «Ben, cinleri ve insanları ancak (ve ancak Beni tanısınlar ve) Bana (hakkıyla) kulluk etsinler diye yarattım!» [Zâriyât Sûresi, 56] buyruğuyla yaratılışımızın asıl gayesini hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur.
Gönderdiği peygamberler ve seçtiği âlim kulları vesilesiyle de “Allâh’a nasıl kulluk edebiliriz?” sorusunun cevabını en mükemmel şekilde vermiştir.
Bu yüce gayeye hizmet maksadıyla Peygamberimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) ne zaman, nasıl, ne şekilde kulluk yapacağımızı bizlere bildirmiş, sonr
Tükendi
Gelince Haber VerRabbimiz, «Ben, cinleri ve insanları ancak (ve ancak Beni tanısınlar ve) Bana (hakkıyla) kulluk etsinler diye yarattım!» [Zâriyât Sûresi, 56] buyruğuyla yaratılışımızın asıl gayesini hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde ortaya koymuştur.
Gönderdiği peygamberler ve seçtiği âlim kulları vesilesiyle de “Allâh’a nasıl kulluk edebiliriz?” sorusunun cevabını en mükemmel şekilde vermiştir.
Bu yüce gayeye hizmet maksadıyla Peygamberimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) ne zaman, nasıl, ne şekilde kulluk yapacağımızı bizlere bildirmiş, sonra gelen seçkin âlimlerimiz de bu bilgileri en güzel surette derlemeye gayret etmişlerdir.
Bu eserlerden en meşhur olanlarından biri, hiç şüphesiz İmam Gazzâlî (Rahimehullâh)’ın İhyâü ‘Ulûmü’d-Dîn adlı eseridir. Biz de bu eserin Müslümanın günlük yaşantı kılavuzu niteliğini taşıyan “Geceyi İhyâ Etmenin ve Virdlerin Fazileti” isimli bölümünü tercüme etmeye gayret ettik.
Rabbimizden muradımız, bu kitap vesilesiyle yaratılış gayemize bir nebze de olsa hizmetkâr olabilmek ve bu çalışmamızın yazan okuyan herkes için ahiret azığı olmasıdır.