“Keşke zamanın bir kullanım kılavuzu olsaydı, insan hangi yaranın kaç günde iyileşeceğini bilseydi. Kimi acılar onlarca yıl sürüyor, kimi acılarsa çelik gibi göğüslerde yumuşayıp kısa sürede iyileşebiliyordu. Her koşulda yaşananlar kırık cam parçasıyla içimize kazınıyordu. Renksiz parmağını, resimdeki mutlu insanların üzerinde son kez gezdirip kızlarına ‘Hadi söndürün ışıkları çok geç oldu’ dedi.”
Neslihan Yiğitler, Geçmiş Muayene İstasyonu’nda, zamanın parçaladığı insan hikayelerini cam kırıklarının arasından bulup çıkarıyor. Her bir öykü, farklı tarihl
Tükendi
Gelince Haber Ver“Keşke zamanın bir kullanım kılavuzu olsaydı, insan hangi yaranın kaç günde iyileşeceğini bilseydi. Kimi acılar onlarca yıl sürüyor, kimi acılarsa çelik gibi göğüslerde yumuşayıp kısa sürede iyileşebiliyordu. Her koşulda yaşananlar kırık cam parçasıyla içimize kazınıyordu. Renksiz parmağını, resimdeki mutlu insanların üzerinde son kez gezdirip kızlarına ‘Hadi söndürün ışıkları çok geç oldu’ dedi.”
Neslihan Yiğitler, Geçmiş Muayene İstasyonu’nda, zamanın parçaladığı insan hikayelerini cam kırıklarının arasından bulup çıkarıyor. Her bir öykü, farklı tarihlerin farklı hayatlara tuttuğu birer ayna işlevi görüyor. Yiğitler’ in ilk öykü kitabı Geçmiş Muayene İstasyonu, her durağında başka bir yolcuyu müjdeliyor.