Kısa bir aradan sonra ikinci kitabımızla tekrar karşınızdayız. İlk kitabımızda, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları`na (GETAT) bir giriş yapmış, geçmişten günümüze ulaştığı noktaya dair bir fikir sahibi olmuştuk. İlk kitabımızda daha çok, ülkemizde Sağlık Bakanlığı`mızın listelediği uygulamalara yer vermiştik. Bu ikinci kitabımızda ise, ilk kitapta yer alan ve çok sık kullanılan bazı uygulamaların günlük hayatımızda nerelerde ve nasıl kullanıldığına değindik. Ek olarak; ilk kitapta yer almayan, ancak yine ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan, günlük hayatımıza işlemiş, hatta belki GETAT olduğunun bile farkında olunmayan uyg
Tükendi
Gelince Haber VerKısa bir aradan sonra ikinci kitabımızla tekrar karşınızdayız. İlk kitabımızda, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları`na (GETAT) bir giriş yapmış, geçmişten günümüze ulaştığı noktaya dair bir fikir sahibi olmuştuk. İlk kitabımızda daha çok, ülkemizde Sağlık Bakanlığı`mızın listelediği uygulamalara yer vermiştik. Bu ikinci kitabımızda ise, ilk kitapta yer alan ve çok sık kullanılan bazı uygulamaların günlük hayatımızda nerelerde ve nasıl kullanıldığına değindik. Ek olarak; ilk kitapta yer almayan, ancak yine ülkemizde ve dünyada yaygın olarak kullanılan, günlük hayatımıza işlemiş, hatta belki GETAT olduğunun bile farkında olunmayan uygulamalar da yer aldı.
Obezite ve kozmetoloji gibi, GETAT`ın çok sık kullanıldığı iki alana geniş bir yer ayırdık.Bizi yönettiği düşünülen bağırsaklarolarak adlandırılmasını sıkça duyduğumuz bu günlerde Mikrobiyota`ya değinmemek olmazdı. Yine, fitoterapi, homeopati, besin takviyeleri, ayurveda, yoga gibi beslenmeye ve yaşam tarzlarına etki eden uygulamalar da, olmazsa olmazlarımızdandı. Biorezonans, biyoenerji, reiki gibi popüler uygulamalar da ikinci kitabımızda bahsettiğimiz konulardan. Keza, aromaterapi, mezoterapi gibi yeni duyulan, ama hızla yaygınlaşan uygulamaları da anlatmamak olmazdı. İlk kitap, daha çok hekim arkadaşlarımıza hitap ederken bu kitabımızda, Bakanlığımızın yönetmelikte belirttiği, GETAT`ı uygulayabilecek sağlık çalışanlarının tümüne seslenmeye çalıştık. Yöntemlerin endikasyonları, uygulama alanları, kontrendikasyonları ve yan etkileri gibi oldukça önemli noktaları vurgulayarak konuları geniş bir çerçevede anlatmaya çalıştık.
Tabii ki, GETAT eğitimi ve etik ilkelerden bahsetmemek olmazdı. Ülkemizde ve dünyada GETAT uygulayabilmek için ne tür eğitimler almak gerektiğinden bahsederek sadece ülkemizde değil, başka ülkelerde de GETAT uygulayıcısı olmak isteyenlere yol göstermeyi amaçladık. GETAT uygularken uymamız gereken etik kuralları da anlatarak zarar vermeden bu tedavilerin uygulanması gerektiğine dikkat çekmek istedik.
Bu iki kitapla, ülkemizde ve dünyada, çok yaygın olarak uygulanan ve başvurulan bu yöntemlerin bilinçli ve kanıta dayalı bir şekilde yapılması, bu konuda eğitim alınmadan, etik kurallara uyulmadan yapılmaması için elimizden gelen katkıyı vermeye çalıştık. Umarız, siz okurlarımız için faydalı olmuştur.