"Gerçekçilik" tartışmalarına yeni bir boyut ve canlılık kazandıracak olan bu kitap, "Brechtyen estetik"in ülkemizdeki ilk ve en önemli temsilcilerinden Yılmaz Onay’ın kapsamlı bir incelemesi ve manifestosu. "Gerçekçilik"in, bir sanatsal "akım" ya da 19. yüzyıla ait sanatsal bir "biçim" olarak görülmesine itiraz eden Onay, bu dar sınırların dışına taşıdığı kavrama zengin bir içerik kazandırıyor. Yalnızca kendine özgürlükçü, kendine demokrat örgütlü bir azınlığın demagoji ve yalanlarla yönettiği günümüz dünyasında "gerçekçilik", sanatla yaşamı birleştiren bir üst-kavram, ezilen kitle
Tükendi
Gelince Haber Ver"Gerçekçilik" tartışmalarına yeni bir boyut ve canlılık kazandıracak olan bu kitap, "Brechtyen estetik"in ülkemizdeki ilk ve en önemli temsilcilerinden Yılmaz Onay’ın kapsamlı bir incelemesi ve manifestosu. "Gerçekçilik"in, bir sanatsal "akım" ya da 19. yüzyıla ait sanatsal bir "biçim" olarak görülmesine itiraz eden Onay, bu dar sınırların dışına taşıdığı kavrama zengin bir içerik kazandırıyor. Yalnızca kendine özgürlükçü, kendine demokrat örgütlü bir azınlığın demagoji ve yalanlarla yönettiği günümüz dünyasında "gerçekçilik", sanatla yaşamı birleştiren bir üst-kavram, ezilen kitlelerin elinde güçlü bir silah, tüm yönleriyle yaşamsal bir "tutum" olarak beliriyor. Kitabın güçlü tezleri, H. Pinter, J. Baudrillard, B. Brecht, A. Seghers, G.N. Pospelov, Özdemir İnce ve Nâzım Hikmet gibi yazar ve kuramcılardan geniş alıntılarla destekleniyor. Özel bir bölüm ayrılarak irdelenen "bienaller" ile Türkçeye henüz çevrilmemiş olan Brecht-Lukacs çatışmasının ayrıntıları, kitabın ilginç ve öne çıkan bölümlerinden ikisi.‘Yürekte, kitapta ve sokakta yalanı yenebilmek’ için, gerçekçilik, yeniden!