”Bilinç, kullanımına göre bir buzdağı gibidir: bağlantılı olduğu diğer kısımlar kullanılmaz çoğunlukla. Üzeri örtülür, küllenir ve kişi edindiği programa göre yaşamını sürdürür. Kişi kendi iç dünyasını ve dış dünyayı dar kanaldan ya da at gözlüğünden görür. Bilgiler, fikirler, inançlar dar kanalda ileri geri akar durur. Kişinin varlığını ve gerçekleri algılamasına engel olan tarzda kısıtlanma, kuşatılma söz konusudur ve ömür boyu akabilir. Görünen çevreye ve dünyaya, elindeki malzemeye, cebindeki paraya bakan müşteri gibi bakar. Ne düzeyde
Tükendi
Gelince Haber Ver”Bilinç, kullanımına göre bir buzdağı gibidir: bağlantılı olduğu diğer kısımlar kullanılmaz çoğunlukla. Üzeri örtülür, küllenir ve kişi edindiği programa göre yaşamını sürdürür. Kişi kendi iç dünyasını ve dış dünyayı dar kanaldan ya da at gözlüğünden görür. Bilgiler, fikirler, inançlar dar kanalda ileri geri akar durur. Kişinin varlığını ve gerçekleri algılamasına engel olan tarzda kısıtlanma, kuşatılma söz konusudur ve ömür boyu akabilir. Görünen çevreye ve dünyaya, elindeki malzemeye, cebindeki paraya bakan müşteri gibi bakar. Ne düzeyde yaşadığının, keşfetmediği mücevheratın ve yeteneklerin farkında değildir. Bilinçaltındaki kompleksler, sistemler nasılsa ona göre düşünür, davranır; yaşam sürer.”
Arif Ata bu kitabında bireylerin koşullanmalarına, komplekslerine, yanlış yapılanmalarına vurgu yapar. Kişilerin düştüğü öznel ya da nesnel yanlışlarla nasıl başa çıkacağını değinebildiği her konudaaçırlarken; kendi projeksiyonuyla aydınlattığı bir yolu okuyucunun hizmetine sunar.