"Paris`te Fransız sivil havacılığında TK-981 sayılı seferi yapan DC-10 uçağının kokpit konuşmaları, uçuş bilgileri kayıtları ve radar görüntüleri önümüze konulduğunda 30 dakikalık uçuş bir film çekimi gibi önümüzde canlanmıştı.
Büyük bir patlama sesi duyuldu. Berköz telaşsız bir sesle " ne oldu?" diye sordu. Erhan sanki basit bir arıza olmuş gibi gayet sakin " kabin patladı " diye cevapladı. Berköz gene sakin bir sesle ve kibarca "emin misiniz?" diye sordu. Motor göstergelerinden 2 numaralı motorun durduğu görülüyordu. Yolcu kabininin en arka sırasında döşeme çökmüş büyük bir delik açılmıştı. Bu delikten üçlü iki yolcu koltuk seti ve bir hostes koltuğu dışarı fırlamış, deliğin yanında oturan yolcular dehşete kapılmışlardı. Tehlike
Tükendi
Gelince Haber Ver"Paris`te Fransız sivil havacılığında TK-981 sayılı seferi yapan DC-10 uçağının kokpit konuşmaları, uçuş bilgileri kayıtları ve radar görüntüleri önümüze konulduğunda 30 dakikalık uçuş bir film çekimi gibi önümüzde canlanmıştı.
Büyük bir patlama sesi duyuldu. Berköz telaşsız bir sesle " ne oldu?" diye sordu. Erhan sanki basit bir arıza olmuş gibi gayet sakin " kabin patladı " diye cevapladı. Berköz gene sakin bir sesle ve kibarca "emin misiniz?" diye sordu. Motor göstergelerinden 2 numaralı motorun durduğu görülüyordu. Yolcu kabininin en arka sırasında döşeme çökmüş büyük bir delik açılmıştı. Bu delikten üçlü iki yolcu koltuk seti ve bir hostes koltuğu dışarı fırlamış, deliğin yanında oturan yolcular dehşete kapılmışlardı. Tehlike buradaydı, tehlikeden kaçmak lazımdı. Panik çıkmış, yolcular şuursuzca uçağın önüne doğru deli gibi koşuyorlardı. 360 kişi uçağın önünde yığılmıştı. Kopit`te 10 saniye süren sükunet, uçağı kurtarma mücadelesine dönüşmüştü. Güçlü kuvvetli iki kaptan var güçleriyle levyeyi geriye çekiyorlardı, ama çabaları uçağın burnunu yukarıya kaldırmaya yetmiyordu, çünkü irtifa dümeni sıkışmış ve kumanda etmiyordu. Türkçeyi çok iyi konuşan Ulusman son anda aslına dönüp Karadeniz şivesiyle " çarpıciz yere" demişti.
Bu korkunç kaza niye olmuştu? Bu kaza olmayabilir miydi? Sorumlular kimdi? Amerikan mahkemeleri kimleri tazminata mahkum etmişti?"
Elinizdeki kitapta Polat Kaptan Demokrat Partinin yönetimde olduğu 50`li yıllarda askeri öğrenci ve subay olarak yaşadıklarını ve izlenimlerini tarafsız olarak yazmaya çalışmıştır. 1949 yılında girdiği Kuleli Askeri Orta Okulundan sonra Işıklar Askeri Lisesi, Hava Harp Okulu ve Uçuş Okulundan Pilot Teğmen olarak mezun olup kol uçucusu olarak filolara atanmıştır. Mecburi hizmetini Hava Kuvvetlerinin çeşitli kademelerinde tamamladıktan sonra ayrılıp sivil havacılığa geçmiştir.
Bir askeri öğrenci nasıl yetişir, bir pilot Uçuş Okulundan kaç senede ve nasıl bir eğitimden geçerek mezun olur? Bu kitapta okuyucu da kokpite girecek.
Başta THY olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında çeşitli hava yollarında uçtuğu yıllarda uçtuğu binlerce saatin her anını kitabına sevgi ve özlemle yansıtmaya çalıştı.
Kitapta Polat Kaptanın çok sevdiği İstanbul`un ve denizinin 1940`lı yıllarından bugününe, imarından yaşamına, edebiyatından siyasetine, tiyatrosundan sinemasına enstantaneler bulacaksınız. Uçuş hayatı boyunca Amerika`dan Uzak Doğuya, Büyük Sahradan buzullara kadar renkli uçuşların detaylı hikayeleri yer alacak.