“Engellenecek bir hayat amacı kimseye seçtirilmez.”
“Bu gördüklerim bana gösterildi. Harekete geçmem gerek. İçinde ne zamandır yatmakta olduğumu
bilmediğim su dolu havuzdan yavaşça çıkıyorum. Gördüğüm her şey aynı anda su tarafından bilindi.
Şimdi suyu toprağa aktarmalı ve tüm gördüklerimin toprak tarafından da bilinmesini sağlamalıyım.
Dünya kurtarılabilir. Umutların yeniden yeşerme zamanı.”
Zamanlar, mekânlar ve rüyalar arasında ilk ne vakit hep bildiklerini ama hatırlayamadıklarını fark etti
Esin? İlk yangınından son tufanına dek Ani’nin, Solis’in, Aya
Tükendi
Gelince Haber Ver“Engellenecek bir hayat amacı kimseye seçtirilmez.”
“Bu gördüklerim bana gösterildi. Harekete geçmem gerek. İçinde ne zamandır yatmakta olduğumu
bilmediğim su dolu havuzdan yavaşça çıkıyorum. Gördüğüm her şey aynı anda su tarafından bilindi.
Şimdi suyu toprağa aktarmalı ve tüm gördüklerimin toprak tarafından da bilinmesini sağlamalıyım.
Dünya kurtarılabilir. Umutların yeniden yeşerme zamanı.”
Zamanlar, mekânlar ve rüyalar arasında ilk ne vakit hep bildiklerini ama hatırlayamadıklarını fark etti
Esin? İlk yangınından son tufanına dek Ani’nin, Solis’in, Ayasofya’dan başlayıp Nemrut’a, Mevlana’nın
bilgisinden Yazılıkaya’nın sırlarına dek izlerini sürdü. Onun yolculuğu kendine olduğu kadar tüm
planlarda hakikatin, bereketin, refahın ve dünyanın uyanışına doğruydu… Tüm işaretleri birleştirdiğinde
ortaya çıkan mükemmellik, aklını başından almaya yetiyordu.
Sinem Demirdöven, ilk romanı Gören Gözler ile görünenin ötesine geçme cesaretini okurla paylaşıyor.
Tüm zamanların evvelinden gelen bilginin, sembollerin, kadim topraklarımızdan aktarılan bilgeliğin,
hem varlığımızın hem dünyamızın binlerce kez düşüşüyle beraber yine de ayaklanışının hikâyesi…