Biçim ve içeriğiyle sanatın; yaratıldığı ortamın ekonomik, toplumsal ve düşünsel yapısıyla gelişen bir olgu olduğu günümüzde tartışılmaz bir gerçek olarak kabul edilmektedir. Profesör Erwin Panofsky’nin çalışmasında bu ilişki iki bileşende, felsefe ve sanatta, karşılaştırılarak somutlaştırılmaktadır. Bu karşılaştırma da titiz bir çözümlemeye dayanmaktadır.
Panofsky iki yüzyılı kapsayan gelişmeyi güçlü bir gözlemle, her iki bileşende de ayrıntıya inerek karşı karşıya getiriyor.
Dönemin düşünce alışkanlığı nasıl Skolastik Felsefe’yi oluşturup geliştiriyor ve çözüyorsa, benzer bi&cced
Tükendi
Gelince Haber VerBiçim ve içeriğiyle sanatın; yaratıldığı ortamın ekonomik, toplumsal ve düşünsel yapısıyla gelişen bir olgu olduğu günümüzde tartışılmaz bir gerçek olarak kabul edilmektedir. Profesör Erwin Panofsky’nin çalışmasında bu ilişki iki bileşende, felsefe ve sanatta, karşılaştırılarak somutlaştırılmaktadır. Bu karşılaştırma da titiz bir çözümlemeye dayanmaktadır.
Panofsky iki yüzyılı kapsayan gelişmeyi güçlü bir gözlemle, her iki bileşende de ayrıntıya inerek karşı karşıya getiriyor.
Dönemin düşünce alışkanlığı nasıl Skolastik Felsefe’yi oluşturup geliştiriyor ve çözüyorsa, benzer biçimde Gotik Mimarlığı da var ediyor, geliştiriyor ve çözüyor.
Mimarlık gibi strüktürün kurulmasına dayanan bir yaratıcılıkta da süreç adım adım izlenebiliyor. Sanatın toplumun görsel dili olduğu gerçeği böylece netleşebiliyor.