İslam coğrafyasında asırlardır iki farklı dünyayı temsil eden Ehl-i sünnet ve Şîa arasındaki ihtilafın en fazla hissedildiği konulardan biri hadis rivayetidir. Ancak bugün anlaşıldığı hâliyle Sünnîlik ve Şiîliğin itikadi fırka ya da mezhebe karşılık gelmediği dönemlerde iki ekolün râvileri aynı ilim meclislerinde hadis dinlemiş ve nakletmiş, bu da aralarında bir etkileşime neden olmuştur. Hadis tarihinin erken dönemlerinde yaşanan bu etkileşimin izlerini müşterek rivayetler üzerinden takip etmek mümkündür. Elinizdeki kitap, Ehl-i sünnet ve Şîa’nın kaynaklarındaki müşterek rivayetleri Şiî &acir
Tükendi
Gelince Haber Verİslam coğrafyasında asırlardır iki farklı dünyayı temsil eden Ehl-i sünnet ve Şîa arasındaki ihtilafın en fazla hissedildiği konulardan biri hadis rivayetidir. Ancak bugün anlaşıldığı hâliyle Sünnîlik ve Şiîliğin itikadi fırka ya da mezhebe karşılık gelmediği dönemlerde iki ekolün râvileri aynı ilim meclislerinde hadis dinlemiş ve nakletmiş, bu da aralarında bir etkileşime neden olmuştur. Hadis tarihinin erken dönemlerinde yaşanan bu etkileşimin izlerini müşterek rivayetler üzerinden takip etmek mümkündür. Elinizdeki kitap, Ehl-i sünnet ve Şîa’nın kaynaklarındaki müşterek rivayetleri Şiî âlim Küleynî’nin (ö. 329/941) el-Kâfî isimli eserinin Usûl bölümü özelinde incelemektedir. Kitapta müşterek rivayetlerin Sünnî ve Şiî ilim halkaları arasındaki geçiş süreci, hadis halkalarının her iki ekole de açık olduğu dönem, Şiî ders meclislerinin müstakil bir yapıya dönüşerek Ehl-i hadis halkalarından ayrılması, rivayetlerin bir halkadan diğerine intikalinden sonra metinlerinde özellikle mezhebî görüşleri yansıtan anlamlı değişimlerin meydana gelip gelmediği gibi konular üzerinde durulmaktadır.