İslâmî ilimlerin teşekkül sürecini takiben telif geleneğinde sistematik şerh yazıcılığı ortaya çıkmıştır. Ana ve merkez metinlerin okuyucu veya muhatap tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamaya dönük bir çabanın ürünü olan şerhler, ilmî disiplinlere ait gayet zengin literatürlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Şerhlerin mütemmim cüzü olarak kabul edilen hâşiye ve ta’lîkalar da söz konusu literatürlerin gelişimine ciddi katkı sunmuşlardır. Daha öz ve pratik fayda yönü ağır basan çalışmalar olarak tavsif edilebilecek hâşiye ve ta‘lîkalar, diğer alanlarda olduğu gibi ha
Tükendi
Gelince Haber Verİslâmî ilimlerin teşekkül sürecini takiben telif geleneğinde sistematik şerh yazıcılığı ortaya çıkmıştır. Ana ve merkez metinlerin okuyucu veya muhatap tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlamaya dönük bir çabanın ürünü olan şerhler, ilmî disiplinlere ait gayet zengin literatürlerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Şerhlerin mütemmim cüzü olarak kabul edilen hâşiye ve ta’lîkalar da söz konusu literatürlerin gelişimine ciddi katkı sunmuşlardır. Daha öz ve pratik fayda yönü ağır basan çalışmalar olarak tavsif edilebilecek hâşiye ve ta‘lîkalar, diğer alanlarda olduğu gibi hadis şerh geleneğinin oluşum ve olgunlaşma süreçlerinde etkili olmuştur. Bütüncül şerh faaliyetinin yamnda metinde anlaşılamayacağı düşünülen yerleri öne çıkaran bu çalışmaların, hadis literatüründe kısmen dikkatlerden kaçtığı söylenebilir.
Çalışmada, hadis ve ilimlerinde hâşiye ve ta‘lîka yazıcılığının ortaya çıkış süreci değerlendirilmiş, telif edilmiş hâşiye ve talikaların literatür taraması yapılmıştır. Ayrıca öne çıkan bazı çalışmalar üzerinden muhteva analizi yapılarak bu iki türün karakteristik bazı özelliklerinin tespitine çalışılmıştır.