Hadislerin anlaşılması ve yorumlanması temelde bir usul sorunudur. Usulden yoksun yaklaşımlar sonuçta akîm kalmaya mahkumdur. Günümüzde usul tartışmaları yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Ancak usul tartışmalarını esasen batı kaynaklı yaklaşımlar beslemektedir. Batı kaynaklı tartışmaları takip etmek bir mecburiyetse de onları kendi metinlerimizi anlama ve yorumlamanın temeli kılmak sağlıksız bir yaklaşımdır. Bu çerçevede ifade etmek gerekirse usul veya metodoloji tartışmalarında kendi geleneğimizin zengin içeriğinden habersiz bir görüntü verilmesi gerçekten üzücü bir durumdur. Usul veya metodoloji ele alınırken İslam düşünce tarihindeki us&ucir
Tükendi
Gelince Haber VerHadislerin anlaşılması ve yorumlanması temelde bir usul sorunudur. Usulden yoksun yaklaşımlar sonuçta akîm kalmaya mahkumdur. Günümüzde usul tartışmaları yoğun bir şekilde yapılmaktadır. Ancak usul tartışmalarını esasen batı kaynaklı yaklaşımlar beslemektedir. Batı kaynaklı tartışmaları takip etmek bir mecburiyetse de onları kendi metinlerimizi anlama ve yorumlamanın temeli kılmak sağlıksız bir yaklaşımdır. Bu çerçevede ifade etmek gerekirse usul veya metodoloji tartışmalarında kendi geleneğimizin zengin içeriğinden habersiz bir görüntü verilmesi gerçekten üzücü bir durumdur. Usul veya metodoloji ele alınırken İslam düşünce tarihindeki usûl-i fıkh tartışmalarından, dil ve mantık araştırmalarından, hatta manevî, aktivist yorum diyebileceğimiz sufî yaklaşımlarından habersiz bir tartışmaya girmek baştan kaybetmek demektir. Bunun ötesinde bir de batı temelli metod tartışmalarından esinlenerek usûl-i fıkhın yetersiz olduğu yönünde tenkit edilmesi, kendi anlama ve yorumlama metodumuzun felsefesini yapma, iyice kavrama ve anlatma noktasında sıkıntılı bir durumda olduğumuzu ortaya koyması açısından oldukça manidardır. Çalışma farklı dergilerde yayımlanmış makaleleri bir araya getirmek suretiyle usul tartışmaları çerçevesinde hadislerin anlaşılmasına ve yorumlanmasına bir katkı sağlamayı amaçlamaktadır.