Yeni Alman edebiyatının en ilginç yazarlarından biri olan Katja Lange-Müller, Hain Koyunlar’da 1987’nin Batı Berlin’ini anlatıyor bize: Doğu Almanya’dan kaçan, çiçek satıcısı, dizgici Soya. Gizemli bir geçmişi, karanlık bir geleceği olan, uzun boylu, özgür, sessiz ve kararlı Harry. Uyuşturucu, müzik, seksenli yıllar, AIDS, Berlin Duvarı…
Romanın anlatıcısı ve anti-kahramanı Soya yazarın hayatından izler taşır: O da Doğu Almanya’dan kaçmıştır, onun da annesi komünist partisinde yöneticidir. Harry’ye gelince, onu bizler okuyucu olarak anlatıcı ile birlikte
Tükendi
Gelince Haber VerYeni Alman edebiyatının en ilginç yazarlarından biri olan Katja Lange-Müller, Hain Koyunlar’da 1987’nin Batı Berlin’ini anlatıyor bize: Doğu Almanya’dan kaçan, çiçek satıcısı, dizgici Soya. Gizemli bir geçmişi, karanlık bir geleceği olan, uzun boylu, özgür, sessiz ve kararlı Harry. Uyuşturucu, müzik, seksenli yıllar, AIDS, Berlin Duvarı…
Romanın anlatıcısı ve anti-kahramanı Soya yazarın hayatından izler taşır: O da Doğu Almanya’dan kaçmıştır, onun da annesi komünist partisinde yöneticidir. Harry’ye gelince, onu bizler okuyucu olarak anlatıcı ile birlikte keşfederiz: Uzun süre hapiste yatmıştır, eski bir junkie’dir.
Soya ile Harry’nin melankolik aşkının mekânı Berlin de doğusuyla, batısıyla, duvarıyla, duvarının yıkılışıyla başlı başına bir roman karakteridir adeta. Sonunda Soya’nın yeni bir hayata başlamak için gideceği yer olan İsviçre de, Berlin’in tam zıddı olduğu için seçilmiş değil midir?
Katja Lange-Müller’in bölünmüş hayatların yalın gerçekliğini mizahla yansıttığı Hain Koyunlar, hüzünlü olduğu kadar güncel bir roman. Özellikle “duvarların” tekrar yükseldiği şu sıralarda.