Ne kadar doğru olursa olsun, insan, sözün çelik bir şiş gibi saplananı değil, ipek
gibi yumuşağını bekler.
İnsanları kusurları ile beraber kabul etmek, onlardan çarpık bir hareket görünce
yeteneklerini düşünerek hoşgörüde bulunmak bir ilimdir ki ona herkes sahip
değildir.
Yaşamanın ne demek olduğuna, onun getireceği acılarla vâkıf olacaksın.
Eğer ceza tertip etmek, bir adalet vazifesi değilse susmak, insanın kendisine karşı
bir zarafet vazifesidir.
En çirkin hakikat, en süslü bir hayale tercih edilir.
Sevgiyle birbirine bağlı kalpler arasında öyle bir ilişki mevcuttur ki birbirlerini<
Tükendi
Gelince Haber VerNe kadar doğru olursa olsun, insan, sözün çelik bir şiş gibi saplananı değil, ipek
gibi yumuşağını bekler.
İnsanları kusurları ile beraber kabul etmek, onlardan çarpık bir hareket görünce
yeteneklerini düşünerek hoşgörüde bulunmak bir ilimdir ki ona herkes sahip
değildir.
Yaşamanın ne demek olduğuna, onun getireceği acılarla vâkıf olacaksın.
Eğer ceza tertip etmek, bir adalet vazifesi değilse susmak, insanın kendisine karşı
bir zarafet vazifesidir.
En çirkin hakikat, en süslü bir hayale tercih edilir.
Sevgiyle birbirine bağlı kalpler arasında öyle bir ilişki mevcuttur ki birbirlerini
anlamak, duygularını karşılıklı hissetmek için bir dile, bir ifadeye ihtiyaç yoktur.
Ne aradığını bilmeyen, ne bulduğunu anlayamaz.
Cana yakın gülüşüyle bilinen yazar; kibar, zarif, aşırılıktan kaçınan, ölçülü ve herkese
karşı terbiyeli bir şahsiyettir. Devrinin kısır döngü tartışmalarından uzak, kavgasız
yaşamış, saray kâtipliğini yaptığı Padişah Beşinci Mehmed Reşad ve çevresi tarafından
çok sevilmiştir. Bu kitabın sayfalarında edebiyatımızın önde gelen yazarlarından Halit
Ziya Uşaklıgil’in yaşam öyküsünü ve yapıtlarındaki en çarpıcı kesitleri bulacaksınız.