Hep gıpta ile bakmışımdır, güzel bir şiir okuduğumda şairine. Dilimizdeki sayısız kelimeler içinden her bir satırı oluşturacak 3-5 adet kelimeyi alıp yazmak, sonra da bir anlam bütünlüğü içinde kafiyeli bir şekilde bunları alt alta dizmek müthiş bir şey bence.
– Bırak beni haykırayım,
Susarsam sen matem et.
Unutma ki; şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş,
Öksüz çocuk gibidir.
Mehmet Emin Yurdakul, bu dörtlüğü ile şairin ne olduğunu, kim olduğunu, nasıl olması gerektiğini, en veciz bir şekilde anlatabilmiştir. Bu dörtlüğü ben yeri geldiğinde “Bozkurtları haykırmayan bir m
Tükendi
Gelince Haber VerHep gıpta ile bakmışımdır, güzel bir şiir okuduğumda şairine. Dilimizdeki sayısız kelimeler içinden her bir satırı oluşturacak 3-5 adet kelimeyi alıp yazmak, sonra da bir anlam bütünlüğü içinde kafiyeli bir şekilde bunları alt alta dizmek müthiş bir şey bence.
– Bırak beni haykırayım,
Susarsam sen matem et.
Unutma ki; şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş,
Öksüz çocuk gibidir.
Mehmet Emin Yurdakul, bu dörtlüğü ile şairin ne olduğunu, kim olduğunu, nasıl olması gerektiğini, en veciz bir şekilde anlatabilmiştir. Bu dörtlüğü ben yeri geldiğinde “Bozkurtları haykırmayan bir millet” diye çevirerek söylüyor ve yazıyorum.
Kıymetli “Taşmedreseli” lakaplı Suat Günel kardeşimizin uzun cezaevi yani Taşmedrese günlerini gerçek bir medreseye dönüştürmüş olmasının kısmi bir ürünü sayılabilecek bu eser beni ziyadesi ile memnun etti. Çünkü kendisini tanımış olmaktan öte bir de İstanbul’dan Aluç Dağı’na Taşmedreseliler vuslat şenliğine birlikte gidip gelerek saatlerce sohbet imkânı bulmuş ve şiirlerinden bir kısmını dinlemeye fırsat bulmuştum. Gerçekten gıpta ile baktığım güzel şiirlerdi onlar. Kitabının ismi de Eylül Kardelenleri…
Hani kardelen çiçeği var ya kışın sonlarına doğru dağlarda karlar arasından başını çıkararak varlığını ve güzelliğini açığa çıkarır. Bu sadece bir çiçeğin karlar arasında zamansız bir başkaldırısı değildir. Bu bir ümittir. Bu sonsuz devam edecekmiş gibi görünen soğuğun ve beyazlığın yani ümitsizliğin karşısındaki bir başkaldırıştır. “Güzel günlerde vardır” seslenişidir. İşte 1980 Eylül’ünün Kara Eylül’ünde bir sonunun olduğunun Kara Eylül kışının da bitmekte olduğunun en güzel anlatımı ve ifadesidir Eylül Kardelenleri.
Kardeşimizi bu güzel çalışması ve girişiminden dolayı kutluyorum. Rabbim yar ve yardımcısı olsun.
Selahattin Arpacı