Cumhuriyet tarihinin “Saklı Geçmiş” ini anlamak isteyen 23 1920’de çalışmaya başlayan Büyük Millet Meclisi (BMM) tutanaklarını okumalı, o tutanaklar çok şey anlatır.
Özellikle “Gizli Oturum Tutanakları”nın dili çözülürse ve herkesin okuyabileceği hale getirilirse, Meclis konuşmalarında yatan “saklı hakikat” ortaya çıkar.
Eğer kayıt altına alınan “kurucu” geçmişten gelecek için dersler çıkarılabilirse, eminim eşit haklı yurttaşlar demokrasisine doğru yol almaya başlayabiliriz.
Tükendi
Gelince Haber VerCumhuriyet tarihinin “Saklı Geçmiş” ini anlamak isteyen 23 1920’de çalışmaya başlayan Büyük Millet Meclisi (BMM) tutanaklarını okumalı, o tutanaklar çok şey anlatır.
Özellikle “Gizli Oturum Tutanakları”nın dili çözülürse ve herkesin okuyabileceği hale getirilirse, Meclis konuşmalarında yatan “saklı hakikat” ortaya çıkar.
Eğer kayıt altına alınan “kurucu” geçmişten gelecek için dersler çıkarılabilirse, eminim eşit haklı yurttaşlar demokrasisine doğru yol almaya başlayabiliriz.
Ancak bu tutanakların dili çözülürse…
“Dili çözülürse”den muradım şu: İlk sekiz yılın (1920-1928) tutanaklarının aslı eski yazıdır ve Lâtin alfabesine aktarılmıştır. Ancak dili “ağdalı”dır, yani anlaşılması güçtür. Onun için günümüz insanlarının okuyup anlayabileceği, tartışabileceği bir sadeliğe kavuşturulması gerekir. Akademik dünyanın dil ve tarih bölümlerinden bu yükü sırtlayan olursa, demokratik bir ülkeye erişebilmek için tarihi bir iş yapmış olacaktır.
Geçmişin hakikatlerinin ortaya çıkarılması, “geçmiş üstüne yalanlar” ile iktidar sürenlerden kurtuluş için önemli bir sosyal-psikolojik adım olur. Demokrasi, geçmişin anlamanın tıkalı yolları temizlendikçe, açıldıkça ulaşılabilir bir hedeftir.