Wakefield Konağı, İngiltere. 1957 senesinin Yılbaşı Gecesi. Bu Konağın zengin olduğu kadar uçarı ve umarsız sakinlerinin, garip bir geleneği vardı. Boylarından büyük işlerle, uzak durmaları gereken dünyalarla oyun oynuyorlardı. Bu seneye kadar şansları yaver gitmişti ama Hellboy, aralarına yeni katılan bir yabancının da etkisiyle, bu Yılbaşı Gecesinin eğlenceli geçmeyeceğini düşünüyordu.
Bu arada, 1954’te, Bulgaristan’da karlarla süslü bir ormanın derinliklerinde, yöre halkının isimlerini korkuyla fısıldadığı kadim varlıklar, asla uzlaşamayacaklarını bildikleri bu insanlarla karşı karşıya geliyordu. Yollarına kaybettiklerini sandıkları biri ve yeni bir müttefik çıkacaktı. Ama, bu müttefikleri göründüğü kadar masum muydu? Yoksa geçm
Tükendi
Gelince Haber VerWakefield Konağı, İngiltere. 1957 senesinin Yılbaşı Gecesi. Bu Konağın zengin olduğu kadar uçarı ve umarsız sakinlerinin, garip bir geleneği vardı. Boylarından büyük işlerle, uzak durmaları gereken dünyalarla oyun oynuyorlardı. Bu seneye kadar şansları yaver gitmişti ama Hellboy, aralarına yeni katılan bir yabancının da etkisiyle, bu Yılbaşı Gecesinin eğlenceli geçmeyeceğini düşünüyordu.
Bu arada, 1954’te, Bulgaristan’da karlarla süslü bir ormanın derinliklerinde, yöre halkının isimlerini korkuyla fısıldadığı kadim varlıklar, asla uzlaşamayacaklarını bildikleri bu insanlarla karşı karşıya geliyordu. Yollarına kaybettiklerini sandıkları biri ve yeni bir müttefik çıkacaktı. Ama, bu müttefikleri göründüğü kadar masum muydu? Yoksa geçmişten gelen kötücül bir anı mıydı?
Son olarak da 1930’ların New York şehri mafyanın çöplüğüne dönmüştü. Ancak tanıdık bir yüz, bu ayak takımını adaletin acımasız kıskaçları arasına almaya kararlıydı. Onu kendi oyunuyla yenmeğe çalışan mafya aileleri şehirlerini geri alabilecek miydi? Yoksa kahramanımızın sonunu mu getireceklerdi? Peki, bütün bunların bir sonu var mıydı?