Hitit dualarında bollaşmasının istendiği ve ritüeller sırasında Hitit kralının arabasını çeken yağız atlar, mitler dünyasında ölenin ruhu için kurban edilen hayvanlar arasında yerini aldı. Bu kurbanların en başta ikram edileni at eti oldu. Ölen kişinin ruhu çevreyi hemen terk etmediği inancından ve ölünün öfkesinden dirilerin korkmasından, ceset daha toprağa verilmeden düzenlenen at koşuları, eskiçağ toplumlarında ruhun teskin edilmesi için yapıldı hep. Bu durum aynı şekilde Hitit cenaze merasimleri için de geçerliydi ve kurban, ölü ruhları için cenaze merasimleri sırasında sunuldu. Dolayısıyla Hitit toplumunda atların kesildiğine dair bazı ipuçları bile yakalandı ama Hititler at eti yememişlerdi. Hatta bugün Anadolu kırsalında görüldüğü
Tükendi
Gelince Haber VerHitit dualarında bollaşmasının istendiği ve ritüeller sırasında Hitit kralının arabasını çeken yağız atlar, mitler dünyasında ölenin ruhu için kurban edilen hayvanlar arasında yerini aldı. Bu kurbanların en başta ikram edileni at eti oldu. Ölen kişinin ruhu çevreyi hemen terk etmediği inancından ve ölünün öfkesinden dirilerin korkmasından, ceset daha toprağa verilmeden düzenlenen at koşuları, eskiçağ toplumlarında ruhun teskin edilmesi için yapıldı hep. Bu durum aynı şekilde Hitit cenaze merasimleri için de geçerliydi ve kurban, ölü ruhları için cenaze merasimleri sırasında sunuldu. Dolayısıyla Hitit toplumunda atların kesildiğine dair bazı ipuçları bile yakalandı ama Hititler at eti yememişlerdi. Hatta bugün Anadolu kırsalında görüldüğü gibi Hitit ritüel metinlerinde at başları yakıldı ve at, kurban malzemeleri arasında sayıldı. Çivi yazılı metinlerde atların yenmek maksadıyla değil ancak ölünün ruhuna adanmak için yakıldığı anlaşıldı.
Dahası hiçbir eskiçağ toplumunun kültür hazinesi arşivinde rastlanmamıştı ama Hitit yaşamı içinde atların nasıl yetiştirildiğinin programının kayıtlı olduğu çivi yazılı belgeler Hititlerden günümüze ulaşmıştı. Bu metinlerin çevirileri bu kitapta Türkçede bir ilk olarak `Hitit Kil Kitaplığından Seçmeler` üst başlığında dördüncü çalışmamız olarak halkımızın istifadesine sunulmuştur.