Erol Toy Hocaefendi’de, bir köy imamının, üç yıllık köy okulunu bitiren yetenekli oğlu Meto ekseninde, samanın altında yürüyen suyun öyküsünü anlatıyor.Bir çocuğun adeta zorla tırmandığı kürsünün, tarikat kanadıyla uçunca, hangi gök kubbelerin doruklarında dolaştığını anlayacak; öncüllerinin gördüğü ama onun gerçekleştirdiği düşlerin güncel sonuçlarını yorumlayacak; Cumhuriyet altyapısında yumak yumak sarılan, iplik iplik örülen bir gerçeğin gizeminde gezinecek; gizliliğin kazandığı gücü tanıyıp yaygınlaşma yöntemlerini görecek ve günden güne etkinlik kazanması gerçeğiyle baş başa kalacaksınız.Böylece azınlığın, teknik ve teknolojik bilgiden hangi bağlantılarla, nasıl yararlandığını; sızma ve sızıntılarının devlet aygıtına eklemlenmesindeki koruyucu meleklerin kimliğini; himaye görenlerin, gösterenleri neden horladığının gizini çözeceksiniz.Camilerle minarelerde, avlularla evlerde, saf manevi değerlerle başlayan hak aşkının, maddi güçle ete kemiğe bürünen bir dünya projesine nasıl dönüştüğünü merak ediyorsanız, Hocaefendi’yi okumalısınız.