Uyanmadan *Devrim* olmaz.
Yüce Tanrı’nın sonsuz bir sevgi ile bizleri sahaya sürmesinden bu yana ve özellikle son asırlarda, ülkemiz ve dünyada sürekli bir istikrar ve huzur arayışı vardır. Ağaçtan tahta, tahtadan kayık yaparak yaşanan mutlu günler geride mi kaldı?
Evet, alemdeki birliği görmeyenler için moral bozucu çok konu var. Ancak kitabımız, bir yakınma, şikayet etme ürünü değil, çare gösteren ve bunun nasıl yapılacağını tarif eden bir modele dayanmaktadır. Bu nedenle hücrelerimizi ele geçiren medeni hakim güçlerin yeni saldırılarına vereceğimiz insani cevap, yalnız Cumhuriyet’imiz için değil, tüm evrenimiz içindir. Çünkü bu yeni saldırı ve işgal sisteminde tek başına kurtuluş, imkansızdır.
Ve tarih
Tükendi
Gelince Haber VerUyanmadan *Devrim* olmaz.
Yüce Tanrı’nın sonsuz bir sevgi ile bizleri sahaya sürmesinden bu yana ve özellikle son asırlarda, ülkemiz ve dünyada sürekli bir istikrar ve huzur arayışı vardır. Ağaçtan tahta, tahtadan kayık yaparak yaşanan mutlu günler geride mi kaldı?
Evet, alemdeki birliği görmeyenler için moral bozucu çok konu var. Ancak kitabımız, bir yakınma, şikayet etme ürünü değil, çare gösteren ve bunun nasıl yapılacağını tarif eden bir modele dayanmaktadır. Bu nedenle hücrelerimizi ele geçiren medeni hakim güçlerin yeni saldırılarına vereceğimiz insani cevap, yalnız Cumhuriyet’imiz için değil, tüm evrenimiz içindir. Çünkü bu yeni saldırı ve işgal sisteminde tek başına kurtuluş, imkansızdır.
Ve tarihi gerçeklerle de ortaya koyacağız ki, Hücresel Devrim olarak adlandırdığımız bu çare politikasının lideri Türkiye olabilir; olacaktır. Çünkü Türkler ve onunla kader birliği yapmış toplumların on bin yıldır oluşturmakta olduğu Töre’mizdeki *bir olma* ülküsü, hala bu topraklarda ve kardeş coğrafyalarda hafızalardadır; yaşamaktadır. Karar sizindir, bizimdir. Tek eksiğimiz çalışmaktır. O halde buyurun, o kapılardan birlikte geçelim.