"Yağmur başlamış, gök gürültüsü şiddetlenmişti, peş peşe şimşek çakıyordu. Oda loştu. Musa Şehriyar, “Haydi Bismillah,” diyerek halkanın ortasına sırt üstü uzandı. Cin çağırma dualarını halkadakilerin işiteceği şekilde okumaya başladı. Birkaç dakika sonra ses tonu değişti. Gözbebekleri küçüldü. İri yarı vücuda sahip Musa Şehriyar kasılmaya başladı. Bilinci kayboldu. Kemiklerinden kırılırcasına sesler çıktı. Sesi değişti. Şiveli konuşmaya başlayan Musa Şehriyar’ın bedenine giren cin boğuk, kalın, yarı anlaşılır ses tonuyla, “Selamün aleyküm” dedi. Halkadakiler de. “Aleyk&
Tükendi
Gelince Haber Ver"Yağmur başlamış, gök gürültüsü şiddetlenmişti, peş peşe şimşek çakıyordu. Oda loştu. Musa Şehriyar, “Haydi Bismillah,” diyerek halkanın ortasına sırt üstü uzandı. Cin çağırma dualarını halkadakilerin işiteceği şekilde okumaya başladı. Birkaç dakika sonra ses tonu değişti. Gözbebekleri küçüldü. İri yarı vücuda sahip Musa Şehriyar kasılmaya başladı. Bilinci kayboldu. Kemiklerinden kırılırcasına sesler çıktı. Sesi değişti. Şiveli konuşmaya başlayan Musa Şehriyar’ın bedenine giren cin boğuk, kalın, yarı anlaşılır ses tonuyla, “Selamün aleyküm” dedi. Halkadakiler de. “Aleykümselam” diyerek selamı aldı. Kardeşim Ali Ekber, cine hitaben, “Bugün aramızda bir misafirimiz var. Tanıştırayım ağabeyim Şah İsmail.” dedi. Cin de “Elimi tutsun tanışalım.” karşılığını verdi. Bu sırada emekli zabıta komiserinin elini tutup, kekeleyerek “Ben Şah İsmail, tanıştığımıza memnun oldum.” diye cevap verdi."