Hüsn ü Aşk, Divan şiiri geleneği içerisinde iç içe geçmiş iki mesnevî olarak sonuca yürüyen nadir büyük eserlerden biridir. Bu eserdeki birinci mesnevî, Hüsn ü Aşk hikâyesi olarak yürüyen edebî eser, ikinci mesnevî ise bu hikâyenin içine serpiştirilmiş olan poetik mesnevîdir. Şayet bu eserden Hüsn ü Aşk hikâyesini içeren beyitleri çıkaracak olsaydık, elimizde mesnevî nazım şeklinin temel unsurları üzerine kurulmuş 413 beyitlik bir poetik mesnevî kalırdı. Şeyh Gâlip’in bu bapta ne yaptığını iyi anlamak için, mesnevî
Tükendi
Gelince Haber VerHüsn ü Aşk, Divan şiiri geleneği içerisinde iç içe geçmiş iki mesnevî olarak sonuca yürüyen nadir büyük eserlerden biridir. Bu eserdeki birinci mesnevî, Hüsn ü Aşk hikâyesi olarak yürüyen edebî eser, ikinci mesnevî ise bu hikâyenin içine serpiştirilmiş olan poetik mesnevîdir. Şayet bu eserden Hüsn ü Aşk hikâyesini içeren beyitleri çıkaracak olsaydık, elimizde mesnevî nazım şeklinin temel unsurları üzerine kurulmuş 413 beyitlik bir poetik mesnevî kalırdı. Şeyh Gâlip’in bu bapta ne yaptığını iyi anlamak için, mesnevî içinde mesnevîye ne gerek vardı sualini sormak gerekir. Bize öyle geliyor ki Gâlip bu eserle poetik anlamda neleri yapıp nelerden kaçındığını göstermek için, kendini paralel bir mesnevî daha yazmak zorunda hissetmiştir. Ancak bu paralel mesnevîyi yazma nedeninin daha iyi bir açıklaması eserin kurgusu ile alakalıdır.