Hz. Peygamber’in hadis ve sünnetini tespit etmek amacıyla telif edilen eserler, hicri ikinci asırda ilk örnekleri ortaya çıkmış ve üçüncü asırda da hadis edebiyatının en güzide örnekleri telif edilmiştir. Erken döneme ait hadis mecmuaları, alanın ilk örnekleri olması hasebiyle son derece kıymetlidir. Hicri ikinci asra ait olan İbâdî muhaddis Rebî’ b. Habîb’in (ö. 175/792) el-Câmiu’s-Sahîh adlı bu eseri, İbâdî mezhebine göre en muteber hadis kaynağıdır. Eser, İbâdîler nezdinde Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih dinî kitap olarak şöhret bulmuştur. Bu eser, erken
Tükendi
Gelince Haber VerHz. Peygamber’in hadis ve sünnetini tespit etmek amacıyla telif edilen eserler, hicri ikinci asırda ilk örnekleri ortaya çıkmış ve üçüncü asırda da hadis edebiyatının en güzide örnekleri telif edilmiştir. Erken döneme ait hadis mecmuaları, alanın ilk örnekleri olması hasebiyle son derece kıymetlidir. Hicri ikinci asra ait olan İbâdî muhaddis Rebî’ b. Habîb’in (ö. 175/792) el-Câmiu’s-Sahîh adlı bu eseri, İbâdî mezhebine göre en muteber hadis kaynağıdır. Eser, İbâdîler nezdinde Kur’ân-ı Kerim’den sonra en sahih dinî kitap olarak şöhret bulmuştur. Bu eser, erken dönem hadis mecmualarından sayılmasına rağmen sadece İbâdiyye tarafından kullanılmış ve diğer İslâmî mezhepler tarafından gereken ilgi ve itibarı görememiştir. İbâdîlere göre eserin hadis alanında telif edilen ilk örneklerden olması, eserin şu ana kadar özellikle Sünnî mezhepler tarafından kullanılmamış olması ve eserdeki rivayetlerin sıhhat değeriyle alakalı tartışmalar, bizim bu konuyu çalışmamıza neden olan faktörlerden birkaçıdır. Çalışmamızda eser, hadis ilimleri bakımından rivayet ve dirayet açısından incelenecektir. Eserin günümüze geliş serüveni, eserdeki hadislerin sıhhat değeri, eserin metin açısından başta Buhârî ve Müslim olmak üzere dönemin diğer bazı hadis kaynaklarıyla mukayese edilmesi ve İbâdîlerin eserin sıhhati hakkındaki iddialarının doğruluğu gibi hususlar, ele alınacak konu başlıklarından birkaçıdır. Yapacağımız çalışmayla el-Câmiu’s-Sahîh’in diğer hadis kaynakları içerisinde hak ettiği yeri bulma ve İbâdîlerin hadis ve sünnete bakış açılarının aydınlanması hususunda katkı sağlayacağı inancındayız.