Yahudi ilim geleneğinde "iki musa arasında Musa b. Meymun’dan daha büyüğü gelmemiştir" deyişiyle anılan filozofumuz, hiç şüphesiz Orta Çağ Yahudi Felsefesi’nin en önemli isimlerinden birisidir. İbn Meymun’un en dikkat çekici özelliklerinden biri, Kitabı Mukaddes üzerine yaptığı tefsirlerinin yanısıra, İslam kelamındaki tartışmaları aktif bir şekilde Yahudi kelamına taşımasıdır. Yahudi dini hukuk geleneğine çığır açıcı katkılarda bulunan filozof, tıp ve astronomi alanında da önemli çalışmalar yapmıştır, ancak onun en önemli katkısı, kültürel anlamda İslam Felsefe geleneğindeki Tanrı, iyilik-kötülük ve nüb&
Tükendi
Gelince Haber VerYahudi ilim geleneğinde "iki musa arasında Musa b. Meymun’dan daha büyüğü gelmemiştir" deyişiyle anılan filozofumuz, hiç şüphesiz Orta Çağ Yahudi Felsefesi’nin en önemli isimlerinden birisidir. İbn Meymun’un en dikkat çekici özelliklerinden biri, Kitabı Mukaddes üzerine yaptığı tefsirlerinin yanısıra, İslam kelamındaki tartışmaları aktif bir şekilde Yahudi kelamına taşımasıdır. Yahudi dini hukuk geleneğine çığır açıcı katkılarda bulunan filozof, tıp ve astronomi alanında da önemli çalışmalar yapmıştır, ancak onun en önemli katkısı, kültürel anlamda İslam Felsefe geleneğindeki Tanrı, iyilik-kötülük ve nübüvvet gibi konuları özgün tartışmalarıyla felsefi düşüncede devam ettirmesidir. Bu çalışma, İbn Meymun’un Tanrı tasavvurunu Yahudi ve İslam Felsefe gelenekleri ışığında anlamayı hedeflemektedir.