Günümüzde borçlu ile üçüncü kişiler arasında gerçekleşen bağışlamalar veya ivazsız tasarruflar alacaklılar aleyhine malvarlığını azaltmanın en yaygın yoludur. Borçlunun yakın bir zamanda haczedilebilecek veya iflas masasına girecek olan mallarını hacizden veya iflastan kurtarmak amacıyla düşük bir bedel karşılığında veya çoğu zaman da bağışlama yaparak ivazsız bir şekilde üçüncü kişilere devretmesinin sonuçsuz kalması için İcra ve İflas Kanunu m. 278`de "ivazsız tasarrufların iptali" bahsi düzenlenmiştir. İİK m. 278`de öngörülen ivazsız tasarrufların iptali davası alacaklıların al
Tükendi
Gelince Haber VerGünümüzde borçlu ile üçüncü kişiler arasında gerçekleşen bağışlamalar veya ivazsız tasarruflar alacaklılar aleyhine malvarlığını azaltmanın en yaygın yoludur. Borçlunun yakın bir zamanda haczedilebilecek veya iflas masasına girecek olan mallarını hacizden veya iflastan kurtarmak amacıyla düşük bir bedel karşılığında veya çoğu zaman da bağışlama yaparak ivazsız bir şekilde üçüncü kişilere devretmesinin sonuçsuz kalması için İcra ve İflas Kanunu m. 278`de "ivazsız tasarrufların iptali" bahsi düzenlenmiştir. İİK m. 278`de öngörülen ivazsız tasarrufların iptali davası alacaklıların alacaklarına kavuşabilmelerine imkan sağladığı için son derece önemlidir. Bu sebeple, çalışmamızda, İİK m. 278`de düzenlenen ivazsız tasarrufların iptali konusunun kapsamlı bir şekilde açıklanması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, etraflıca literatür taraması yapılmış, yerli ve yabancı pek çok kaynaktan yararlanılmıştır. Ayrıca, İİK m. 278 hükmünde ivazsız tasarrufların iptali bakımından getirilen düzenlemenin mehaz İsviçre Hukukundan farklılaşan yönlerinin de ortaya konulması söz konusu olmuştur. Böylelikle, Türk Hukukunun yanı sıra İsviçre Hukukuna da sıklıkla değinilmiş, doktrindeki tartışmalar aktarılmış, yerli ve yabancı mahkeme kararlarına da yer verilmiştir.