Rasim Özdenören’in "İki Dünya" yazıları, Türkiye’deki Batılılaşma sürecinin ortaya çıkardığı çelişki ve bunalımları, bir uygarlık perspektifinden değerlendirme amacına yöneliktir. Bünyesine uygun bir "yenileniş" fikrine sahipken, kendisine tepeden ve "resmen" dayatılan değişimi özümleyememiş müslüman bir toplumun çıkmazları, arayışları ve yönelişleri konu edilir bu yazılarda. Sözkonusu sürecin ortaya çıkardığı yabancılaşma biçimleri yahut çözülme belirtileri karşısında yazar umudunu yitirmez.
Bunalımın sebeplerine inmeye çalışır. Sebepleri teşhis gayreti, kendiliğinden sonuçların "pro
Tükendi
Gelince Haber VerRasim Özdenören’in "İki Dünya" yazıları, Türkiye’deki Batılılaşma sürecinin ortaya çıkardığı çelişki ve bunalımları, bir uygarlık perspektifinden değerlendirme amacına yöneliktir. Bünyesine uygun bir "yenileniş" fikrine sahipken, kendisine tepeden ve "resmen" dayatılan değişimi özümleyememiş müslüman bir toplumun çıkmazları, arayışları ve yönelişleri konu edilir bu yazılarda. Sözkonusu sürecin ortaya çıkardığı yabancılaşma biçimleri yahut çözülme belirtileri karşısında yazar umudunu yitirmez.
Bunalımın sebeplerine inmeye çalışır. Sebepleri teşhis gayreti, kendiliğinden sonuçların "problematik" yönünü belirginleştirir. "İki Dünya" yazılarında Batı karşısında takınılan eleştirel ve hatta yer yer reddedici tutum, tamamen yazarın medeniyet tasavvurunun dayandığı anafikirlerle ilgilidir. İslam uygarlık değerlerinin Batı uygarlığıyla karşı karşıya geldiği noktalarda bu anafikirler çok keskin bir tarzda kendini gösterir. Özdenören’in "İki Dünya"sı, modernleşme ve İslamlaşma temayüllerinin ülkemizde açığa çıkardığı "Türkiye’nin geleceği" tartışmasına, insanımızın ortam geçmişi, hafızası ve tarihi birikimi açısından yaklaşan bir kitap...