Fert ve toplum olarak insanı dinî-ahlâkî anlamda en ideal seviyeye ulaştırabilecek bir potansiyele sahip Kur’an’a, manevî değerlerden yoksun modern hayatın girdabında kaybolmaya yüz tutan günümüz insanlığının her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu tartışmasızdır. Çünkü günümüzde insanlığın sahip olduğu teknik imkânlar ve maddî refah, onu gerçek anlamda huzurlu olmaya, hak ve adalet ölçülerine dayalı bir yaşamı inşa etmeye yeterli kılmadığı açıkça gözlemlenmektedir. Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu gibi, insanlar dünya ve âhiret dengesini bir türlü kurama
Tükendi
Gelince Haber VerFert ve toplum olarak insanı dinî-ahlâkî anlamda en ideal seviyeye ulaştırabilecek bir potansiyele sahip Kur’an’a, manevî değerlerden yoksun modern hayatın girdabında kaybolmaya yüz tutan günümüz insanlığının her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğu tartışmasızdır. Çünkü günümüzde insanlığın sahip olduğu teknik imkânlar ve maddî refah, onu gerçek anlamda huzurlu olmaya, hak ve adalet ölçülerine dayalı bir yaşamı inşa etmeye yeterli kılmadığı açıkça gözlemlenmektedir. Kur’an’ın ısrarla üzerinde durduğu gibi, insanlar dünya ve âhiret dengesini bir türlü kuramamaktalar. Asr-ı saadetten sonra bu denge dünyanın lehine, âhiretin aleyhine olarak bozulmuştur. Bir başka anlatımla hayat parçalanarak Allah’ın yaşam tarzı olarak belirlediği din ve onun yüce kitabı Kur’an-ı Kerim yalnızlığa itilmiş; bunlar, belli alan ve zamanlarda geleneksel olarak kendisine müracaat edilen unsurlar hâline getirilmiştir. İşte bu çalışmayla insanımızı yeniden Kur’an’la tanıştırmak istedik. Bununla da, genelde insanların özelde de müslümanların hangi özelliklere ve işlevlere sahip bir kitaba sahip olduklarını; bu kitabın, muhatabından taleplerinin neler olduğunu ve hangi hedefleri gözeterek indirildiğini idraklere sunmak istedik.