Geniş kapsamlı bu eser, eski çağlardan günümüze kadar insanlığın dinsel inançlarına temel olan kaynakları ve bunların biçimlendirdiği yaşam tarzını anlamamız için değerli bir kaynaktır.
Kitap, çok tanrılı dinlerle tek tanrılı dinler arasındaki ilişkileri mercek altına almakta ve adeta dinler tarihinin özetini vermektedir.
Yazar bu yolculukta ilkel dinlerden yola çıkarak tek tanrılı dinlerdeki kurban, sünnet, yaratılış, şeytan, Tufan ve Eyüp hikâyelerini ele almakta ve Marks’ın deyimiyle ‘radikal olmanın sorunun köklerini anlamaktan geçtiğinin’ altını çizmektedir.
Dinler ortay
Tükendi
Gelince Haber VerGeniş kapsamlı bu eser, eski çağlardan günümüze kadar insanlığın dinsel inançlarına temel olan kaynakları ve bunların biçimlendirdiği yaşam tarzını anlamamız için değerli bir kaynaktır.
Kitap, çok tanrılı dinlerle tek tanrılı dinler arasındaki ilişkileri mercek altına almakta ve adeta dinler tarihinin özetini vermektedir.
Yazar bu yolculukta ilkel dinlerden yola çıkarak tek tanrılı dinlerdeki kurban, sünnet, yaratılış, şeytan, Tufan ve Eyüp hikâyelerini ele almakta ve Marks’ın deyimiyle ‘radikal olmanın sorunun köklerini anlamaktan geçtiğinin’ altını çizmektedir.
Dinler ortaya çıktıkları zamanın kültürel değerleriyle şekillendirilmiştir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda ise dinin toplumdaki yerine ve sekülerleşmesine karşı, tepki ve tartışmalar giderek artmaktadır. Oysa din ritüelinin kaynağı ‘Korku’dur, içinde ‘Bilgi’ye yer yoktur. Dinler, ‘Düşünen İnsanı’ sevmez. ‘İtaat’ ve ‘Korku’ bütün dinlerin çimentosudur.
Başta Ortadoğu olmak üzere dünyada süregelen din eksenli savaşların artmasıyla yüz binlerce çocuk ve kadının ölmesi ve tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasından bu yana barışın gelmemesi, dinlerdeki nefret, bağnazlık, yönetme ve hâkimiyet altına alma unsurlarını açıkça ortaya çıkarmaktadır.
Fikret Dağlı Tüzemen’in bu kitabı okuyucuyu dinler hakkında daha sağlıklı bir şekilde düşünmeye yönlendirirken, akıllardaki önemli sorulara da yanıt vermektedir.