Nesâî, H. III. asırda Kütüb-i Sitte imamlarının son halkasını tamamlayan en önemli şahsiyetlerden birisidir. Hayatı boyunca hadis ilmine hizmet etmiş, İslâm dünyasının Horasân, Nîsâbûr, Kazvîn, Irak, Hicâz, Şam ve Mısır gibi ilim merkezlerini dolaşarak hadis öğrenimi ve öğretimi yolunda pek çok zorluklara katlanmıştır.
Nesâî, kendi dönemindeki en meşhur hadis hocalarından ders almış, kendisinden sonra gelen otoriter hadis şahsiyetlerine ve çok sayıda talebeye hocalık etmiştir. Hayatının son döneminde Mısır`a yerleştiğinde çeşitli beldelerdeki ilim adamlarının ona yönelmeleri
Tükendi
Gelince Haber VerNesâî, H. III. asırda Kütüb-i Sitte imamlarının son halkasını tamamlayan en önemli şahsiyetlerden birisidir. Hayatı boyunca hadis ilmine hizmet etmiş, İslâm dünyasının Horasân, Nîsâbûr, Kazvîn, Irak, Hicâz, Şam ve Mısır gibi ilim merkezlerini dolaşarak hadis öğrenimi ve öğretimi yolunda pek çok zorluklara katlanmıştır.
Nesâî, kendi dönemindeki en meşhur hadis hocalarından ders almış, kendisinden sonra gelen otoriter hadis şahsiyetlerine ve çok sayıda talebeye hocalık etmiştir. Hayatının son döneminde Mısır`a yerleştiğinde çeşitli beldelerdeki ilim adamlarının ona yönelmeleri, hadis ilmindeki üstünlüğünü gösteren en açık delillerdendir.
Nesâî, itikadî ve amel konularında sahâbe ve tabiînin yolundan ayrılmamış, onu takip eden hadis ulemasına örnek olmuştur. İnandığı hak bir davayı bütün açıklık ve cesaretiyle savunması, şehâdet şerbetini içmesine neden olmuştur.Nesâî, hadis tenkidi başta olmak üzere hadis ilminin pek çok sahasında eser telif etmiştir. O daha çok râvi tenkîdi ve hadis tahrîci ile meşgul olmanın yanı sıra, hadis metnini incelemeyi de ihmal etmemiştir. Dolayısıyla metin tenkidinin birçok örneğini, özellikle Sünen isimli eserinde görebiliriz.En önemli çalışması olan ve birçok ahkâm hadisi içeren Sünen adlı eserinde Nesâî, kendisinden önce telif edilen hadis mecmualarının metotlarını birleştirmiş ve mümkün olduğu kadar sahih olan rivayetleri sonraki nesillere miras olarak bırakmıştır. Dolayısıyla onun Sünen’i, diğer sünen eserleri yanında en sahih vasfına lâyık görülmüştür.