Çevre, tüm canlı ve cansız varlıkları içinde barındıran bir alan olmasına rağmen, çevreye en büyük zararı insan vermiştir. Sürekli artan nüfus, gelişen sanayi ve teknoloji ile birlikte doğal çevreye yönelik saldırılar da aynı oranda artış göstermiştir. Bu durum sağlıklı bir çevrede yaşamanın insan hakkı olduğu bilincinin gelişmesini sağlamış ve çevreye yönelik saldırıların engellenmesi fikrini ortaya çıkarmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu`nda bu amaçla ilk kez çevreye yönelik eylemler suç olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden birisi de TCK 184. maddesinde düzenlenen "im
Tükendi
Gelince Haber VerÇevre, tüm canlı ve cansız varlıkları içinde barındıran bir alan olmasına rağmen, çevreye en büyük zararı insan vermiştir. Sürekli artan nüfus, gelişen sanayi ve teknoloji ile birlikte doğal çevreye yönelik saldırılar da aynı oranda artış göstermiştir. Bu durum sağlıklı bir çevrede yaşamanın insan hakkı olduğu bilincinin gelişmesini sağlamış ve çevreye yönelik saldırıların engellenmesi fikrini ortaya çıkarmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu`nda bu amaçla ilk kez çevreye yönelik eylemler suç olarak düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerden birisi de TCK 184. maddesinde düzenlenen "imar kirliliğine neden olma suçu"dur. Madde ile çarpık kentleşme ve kaçak yapılaşma önlenmek istenmiştir. Yetkili kurumlarca belirlenen imar planları ile yapılaşmanın imar mevzuatına uygun olması, çevreye verilen zararın önlenmesi ve en aza indirilmesi amaçlanmıştır.
Sevgili arkadaşım ve değerli meslektaşım Ali Rıza İlgezdi, Avukat Serkan Batak ile İmar Kirliliğine Neden Olma Suçunu tarihçesinden başlamak üzere titizlikle incelemiş, unsurlarıyla birlikte ele almış ve suça bağlanan yaptırımı bütün ayrıntılarıyla birlikte irdelemiştir. Çalışmada Yargıtay kararlarından da geniş ölçüde istifade edilmiştir. Sevgili arkadaşım Ali Rıza İlgezdi`yi Türk Hukuk doktrinine katmış olduğu bu değerli çalışmasından ötürü kutluyor, başarılarının devamını ve daha nice güzel eserler vermesini canı gönülden diliyorum.
Doç. Dr. Öz Seçer