Günümüzde artık neyin doğru neyin yanlış olduğu kimse tarafından bilinmiyor. Yönetim algı yönetiminden oluşuyor. Kelimeler ile o kadar güzel oynanıyor ki, Doğruların yanlış, yanlışların doğru olarak algılanması isteniyor. Nitekim başarılı da olunuyor. İnsanlar kukla olmuş kuklacı tarafından adeta oynatılıyor. Tüm programlar, tüm haberler, tüm yayınlar ve yönetim genel olarak hakikat yerine algıyı yönetmeyi tercih ediyor. Bardağın tamamı hiçbir zaman gösterilmiyor. Dolu taraf süslü kelimelerle anlatılıyor. İnsanlar sorgulamıyor, olduğu gibi alıyor. Büyük resim görülmüyor. Oysa her konuşmanın, her yazılanın, he
Tükendi
Gelince Haber VerGünümüzde artık neyin doğru neyin yanlış olduğu kimse tarafından bilinmiyor. Yönetim algı yönetiminden oluşuyor. Kelimeler ile o kadar güzel oynanıyor ki, Doğruların yanlış, yanlışların doğru olarak algılanması isteniyor. Nitekim başarılı da olunuyor. İnsanlar kukla olmuş kuklacı tarafından adeta oynatılıyor. Tüm programlar, tüm haberler, tüm yayınlar ve yönetim genel olarak hakikat yerine algıyı yönetmeyi tercih ediyor. Bardağın tamamı hiçbir zaman gösterilmiyor. Dolu taraf süslü kelimelerle anlatılıyor. İnsanlar sorgulamıyor, olduğu gibi alıyor. Büyük resim görülmüyor. Oysa her konuşmanın, her yazılanın, her anlatılanın amacı sorgulansa çok şey değişir. İşte o zaman görünmeyen ya da gösterilmek istenmeyen görünür hale gelir. İşte o zaman duyulmayan ya da duyurulmak istenmeyen duyulur. İşte o zaman kurtuluş mümkün olur… Hatırla, gördüğün ve duyduğun hiçbir şey gerçek değil. İnanma kandırılıyorsun! Kandırmak çok ama çok kolaydır. Zor olan kandırıldın dediğin zaman inanmaktır evet kandırıldım demektir. Daima hatırlamalı, algı gerçekliğin önündedir. Bazen de şöyle olur ki, en iddialı savunmadır. Kandırılmadığı halde bilerek isteyerek yaptığı bir davranışa tepkiye karşılık “evet kandırıldım’’ ama bende insanım. En tehlikeli duygu sömürüsüdür. Çaresizliğin etkili savunması. Bu savunmadan sonra tabii ki timsah gözyaşları… Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.