“Güzelin Serzenişi” adlı ilk deneme kitabıyla, güzellik, benlik, kendilik, yürüyüş, hakikat, hayat gibi varlığımıza dair temel konularda ufuk açıcı metinlerini paylaşan Hatice Ebrar Akbulut, “İncelmiş Vakitler”de de arayışlarına devam ediyor. Hayat muammasını iç varlığımızdan dışa, dıştan da içe doğru geçişlerle; kelimeler, cümlelerle ve nihayet bir bütünlüğe kavuşan deneme diliyle yakalamaya çalışıyor.
Vakit ya da zaman insanla şekilleniyor; adeta onunla ete kemiğe bürünüyor. Vakit insanı terbiye ediyor, insan da sorumluluk sahibi bir varlık olarak vakti an
Tükendi
Gelince Haber Ver“Güzelin Serzenişi” adlı ilk deneme kitabıyla, güzellik, benlik, kendilik, yürüyüş, hakikat, hayat gibi varlığımıza dair temel konularda ufuk açıcı metinlerini paylaşan Hatice Ebrar Akbulut, “İncelmiş Vakitler”de de arayışlarına devam ediyor. Hayat muammasını iç varlığımızdan dışa, dıştan da içe doğru geçişlerle; kelimeler, cümlelerle ve nihayet bir bütünlüğe kavuşan deneme diliyle yakalamaya çalışıyor.
Vakit ya da zaman insanla şekilleniyor; adeta onunla ete kemiğe bürünüyor. Vakit insanı terbiye ediyor, insan da sorumluluk sahibi bir varlık olarak vakti anbean işliyor. “İncelmiş Vakitler” her bir yazısıyla bu duyarlılığı yakalamak, onun bilincine ulaşmak istiyor.
***
“Anlayan harekete geçer. Anlayanın sükûtu derindir çünkü sözü, hissiyatı ve düşüncesi eylem hâline gelmiştir. Anlamak ne kadar zahmetliyse bir hissi, bir düşünceyi anlayan insanın onu dile getirmesi de o kadar zordur. Çünkü anlam sadeleşmektir ve bir şey ne kadar sadeleşirse o kadar girift hâle gelir.
***
Okumaktan mânâ okunanları süzgeçten geçirebilme, kritik edebilme ve eleştiri kabiliyetini geliştirmedir. Düşünen okur yazmadan, not almadan, okuduklarını anlamlı bir metne dökmeden yapamaz. Yazı tabiatı itibariyle karmaşıktır. Yazının karmaşasından kurtulup bir kenara yazalım diye der-kenâr demişler. Der-kenâr okurun anlam durağıdır.”