Tarih tekerrürden ibaret olabilir mi? Bu eski düşünce günümüzde pek rağbet görmese de yapılan yeni ve çığır açıcı bilimsel çalışmalar bu düşüncede bir doğruluk payı olabileceğini düşündürüyor. Eldeki veriler, tarihte olayların değilse bile uzun vadeli süreçlerin tekrarlayan, döngüsel birtakım kalıplara sahip olabileceğini gösteriyor: Yüzyıllara yayılan nüfus artışlarını refah, durgunluk ve çöküş izliyor. Nüfusta meydana gelen dalgalanmayı fiyatlardaki dalgalanmalar yankılıyor. Devletler genişleyip refaha ulaştıktan sonra, artan toplumsal eşitsizliklerin etkisiyle top
Tükendi
Gelince Haber VerTarih tekerrürden ibaret olabilir mi? Bu eski düşünce günümüzde pek rağbet görmese de yapılan yeni ve çığır açıcı bilimsel çalışmalar bu düşüncede bir doğruluk payı olabileceğini düşündürüyor. Eldeki veriler, tarihte olayların değilse bile uzun vadeli süreçlerin tekrarlayan, döngüsel birtakım kalıplara sahip olabileceğini gösteriyor: Yüzyıllara yayılan nüfus artışlarını refah, durgunluk ve çöküş izliyor. Nüfusta meydana gelen dalgalanmayı fiyatlardaki dalgalanmalar yankılıyor. Devletler genişleyip refaha ulaştıktan sonra, artan toplumsal eşitsizliklerin etkisiyle toplumsal ve siyasi istikrarsızlıklar yaşayıp toprak kaybederek yıkılıyor. Dünya tarihi, uygarlıkların doğduğu ve öldüğü bu uzun vadeli döngülerin birçok örneğini sergiliyor.
Peter Turchin ve Sergey Nefedov, kliodinamik alanının kurucu eserlerinden biri olan bu kitapta uygarlıkların yükselişi ve çöküşü hakkındaki en derin varsayımlarımızı sorguluyor. Roma Cumhuriyeti’nden Tudor İngilteresi’ne, Devrim Fransası’ndan Devrim Rusyası’na ve modern ulus devletlerine kadar uzanan bir çizgide derlenmiş somut verilerden hareketle, toplumların büyüdüğü, geliştiği ve kaçınılmaz olarak tekrar krize sürüklendiği ürpertici bir model ortaya koyuyor ve o rahatsız edici soruları soruyor: Biz de aynı kaderi mi paylaşacağız? Kaçınılmaz görünen bu döngülerden kaçış mümkün mü?
Kışkırtıcı ve derinlemesine bir inceleme olan İnsan Dünyasının Döngüleri, bizi uygarlığımızın “uzatmaları” oynuyor olabileceği gerçeğiyle yüzleşmeye çağırıyor.