‘’Kaçmak yok! Bu gece kendinle hesaplaşma, bana hesap verme zamanı!’’ Sesi öfkeli, gözleri fırtınanın Habercisi bulutlar kadar siyah… ‘’Artık kendine gel! İnsanları sevmek, insanlarla yaşamak için yanlarında Olmak gerekmiyor.. Uzakta da olsa sen yüreğini açtığın anda göreceksin onlar hep senin yanında olacak. Yanında olmak; elini tutmak, saçını okşamak, onlara sarılmak değil. Yanında olmak; sevgi, saygı, o insanın seni ilk gördüğü, seni tanıdığı, sevdiği andaki seni ona geri vermendir, paylaşmaktır. Temmuzda beraber üşüyüp, mart ayında beraber yanmaktır.’’Kalktı, elini omzuma attı, ‘’Hadi, kalk
Tükendi
Gelince Haber Ver‘’Kaçmak yok! Bu gece kendinle hesaplaşma, bana hesap verme zamanı!’’ Sesi öfkeli, gözleri fırtınanın Habercisi bulutlar kadar siyah… ‘’Artık kendine gel! İnsanları sevmek, insanlarla yaşamak için yanlarında Olmak gerekmiyor.. Uzakta da olsa sen yüreğini açtığın anda göreceksin onlar hep senin yanında olacak. Yanında olmak; elini tutmak, saçını okşamak, onlara sarılmak değil. Yanında olmak; sevgi, saygı, o insanın seni ilk gördüğü, seni tanıdığı, sevdiği andaki seni ona geri vermendir, paylaşmaktır. Temmuzda beraber üşüyüp, mart ayında beraber yanmaktır.’’Kalktı, elini omzuma attı, ‘’Hadi, kalk artık… Sen sen ol, Can olduğunu hatırla. Can ol, Can gibi yaşa. Ben artık seni izlemek, arkanı toplamak istemiyorum. Her saniye ‘Denizcan’ olmak istemiyorum…’’Gözlerinde toplanan yaşları görmeme gerek kalmadı. Gözlerimde toplanan yaşlar yanaklarıma süzülürken, Deniz’in uzaklaşan ayak seslerini duydum, hızla kalktım, onun ayak seslerine kendi ayak seslerimi kattım, onun ayağını kaldırdığı yere ben ayağımı basarak aynı yöne yürümeye başladım.