İnsancıl Aylık Kültür Sanat Dergisi Sayı: 348 Temmuz 2019

İnsancıl Temmuz 2019 Sayısından

1 Asım Öztürk – Erken Ölür Oğullar (Şiir)

2 Betül Çotuksöken – Felsefenin Gör Dediği : Felsefe Tarihi : Antropontolojik Okuma 37

Nermi Uygur’un felsefi söylemindeki varlık ilgisi tümüyle insana yöneliktir. Bu ilgi onun kitaplarında başlık olarak kendini gösterdiği gibi, içerik olarak da onun tüm yapıtı insanı ve/veya insanla birlikte varolanları kendine konu edinir. Onun neredeyse tüm yaşamı boyunca dil, kültür, eğitim kavramlarına yönelişi; insan dünyasını insanın somut-tekil yapılanışı içinde ele almaya çalışması, bu ileri sürüşün temel dayanaklarını oluşturmaktadır.

6 Günova Sepin – Doğuda (Şiir)

7 Cengiz Gündoğdu – Türk Romanlarında Devrimlerin Önünü Kesen Tipikler (2)

Şimdi şunu söylemek zorunlu. Evlilik, kapitalizmin üretildiği en yüce kurumdur.

Yakup Kadri, evlilik kurumunu ele alan yazarlarımızdandır. Yakup Kadri’nin sosyalist olduğunu söylemiyorum. Evlilik yalnızca sosyalizme karşı değildir. En genel anlamıyla evlilik, kendisine dokunca vereceği sandığı her şeye karşıdır. Evliliğin gericiliği de buradan kaynaklanır.

11 Yusuf Çotuksöken - Sevgiyle Yelişir (Şiir)

12 Mustafa Günay – “Çivisi Çıkmış Dünya”yı Anlamak ve Değiştirmek

21. yüzyılın ilk yıllarında ‘insanlık durumu’’na baktığımızda önemli sorunlarla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Bu konuda felsefe ve sosyal bilimler alanında ve aynı zamanda sanat ve edebiyatın çeşitli alanlarında da çok şeyler söylendiğini ve farklı söylemler geliştirildiğini söyleyebiliriz. İçinde bulunduğumuz insanlık durumuna yönelik düşünme ve tartışma süreçlerinde anahtar kavramlar arasında “kültür/uygarlık” kavramının yer aldığını görüyoruz.

16 Hayrettin Geçkin – Ağzımda İstanbul dolusu bir gülüş (Şiir)

17 Hasan Akarsu – Berrin Taş’ın İki Şiir Kitabına Değin

Yapıtın ikinci bölümüne alınan Somalı Kadının İsyanı şiirinde ozan, insanların ekmek parası uğruna girdikleri mezarlara ağıt yakar. Kömür ocaklarından, aldıklarını geri vermelerini ister. 28 Ekim 2014’te Ermenek kömür madeninde suyun altında kalan 18 madenciye ağıt yakar.

19 Osman Akyol – Hep O Şarkı (Şiir)

20 Adnan Öztel – Perspektif 2

“Teşbihte hata olmaz” denir. Her benzetmenin yetersiz olduğunu akılda tutarak ama benzetmenin de kavrayışımızı zenginleştirdiğini unutmadan, “perspektifi neye benzetebiliriz? Kırsal bölgelerde geceleyin tavşan avına çıkanları hiç gördünüz mü? Geceleyin tavşan avlamaya yaya gidilmez; taşıtlarla gidilir. İmdi bu taşıta diyalektik dersek, bu taşıtın projektörü de perspektiftir.

30 Özgür Barış Çoban – Öylece Söndürdüm İşte Hevesinizi (Şiir)

31 Berrin Taş - Hep Yolda

20 Mayıs 2019

Yayınevlerinin bir araya gelmesi güzel. Umarım sorun çözücü bir sonuca ulaşır bu girişim. Dağıtma, kitapların satışını sağlayabilmek hem teknolojik altyapıyı gerektiriyor, hem de ayrıntılı bir düzenlemeyle iş takibi yapabilecek çalışanlar olmalı. Bakalım neler olacak. Umarım başarılı bir girişim olur, çabaları sonuç verir.

36 F. Nurten Ergen – Büyürken (Şiir)

37 Nusret Karaca – Rıfat Ilgaz ve “Yıldız Karayel’den Cide”

Delikanlılığımın ilk günleri. Eniştem Müteahhit Cide’de. Bir otel inşaatı alıyor. Usta olan dedem, anneannem, teyzem hep birlikte bu güzel kasabaya yerleşiyorlar. Çarşıdan sahile giden yol üzerinde üç katlı, bahçesi erik ağaçlarıyla dolu ahşap bir ev. Okullar tatil ve ben Kastamonu, Daday, Azdavay yolundan geçen bir posta arabasıyla yemyeşil ormanlar arasından sıyrılıp tanışıyorum bu güzel kasabayla. İnşaatta çalışmaya başlıyorum.

39 Bize Gelenler

40 Zeynep Alpaslan – Çalıkuşu (Şiir)

41 Sadife İlen – Mahur Beste Romanının Estetik Değerlendirmesi (2)

Padişah Abdülhamit; şehzadelerinden birinin, Ata Molla Bey’in kızını beğendiğini, şehirli bir kızla evlenmek için izin istediğini öğrenir. Bundan hiç hoşlanmayan padişah, üstelik Ata Molla gibi hileci, hırslı bir adamın şehzadeye kayınpeder olma durumunu düşününce duruma engel olur. Hemen, Atiye Hanım’ın biriyle evlendirilmesini ister.

49 Seçkin Zengin- Geleceğe mektup (1)

İnsan merak eden bir canlıdır. Bizden önce yaşamış olan insanların, yaşam koşulları, nasıl bir düşünce yapısı içinde oldukları, merak edile gelmiştir. Dosya ile ilgili yazarlarımızdan yazı isterken, beş yüz yıl sonraki insanlara seslenecek şekilde yazı yamalarını istedim. Konu edebiyattan, şiirden, siyasetten, toplumsal sorunlardan serbest bir şekilde seçebilirsiniz, diye elektronik ileti gönderdim. Yazarlarımızın gönderdikleri yazılar aşağıda sunulmuştur. Beş yüz yıl ya da daha sonraki yüzyıllarda bu yazıyı okuyacak olan insanlara saygılarımla.

49 Zehra İpşiroğlu – Sevgili genç dostum

Geleceğe gönderdiğim bu e posta bir gün eline geçecek mi, nasıl, bilemiyorum. Bizim zamanımızda geçmişi keşfetmek için tarihsel araştırmalar, arkeolojik kazılar yapıldı. Medya çağında çok şey değişti tabii. Sen gözümün önünde başka bir gezegende yaşayan biri gibisin. Hakkında pek bir şey bilmesem de nasıl bir dünyada yaşadığınızı hayal edebiliyorum.

53 Ezgili Yaprak

54 Hakan Gügercinoğlu – Kriz (Öykü)

Uzunca bir toplantı masasının etrafında on iki kişi, üzeri minderli metal sandalyelere yerleşti. Yönetici Basri Bey deri evrak çantasını gıcırdatarak camlı masada kaydırdı. Bıyığının kenarı titriyor, elindeki mendille de ara sıra alnını kuruluyordu. Evlere gönderdiği yazıda özellikle belirtmesine karşın toplantıda bir kadın bulunması, aklındaki mükemmel kurguyu bozmuştu. Bu nedenle, özenle taranmış, dudak çizgisi boyunca askeri nizamla sıralanmış o güzelim bıyığı, başına buyruk hareketler yapıyor, titriyor, çırpınıyor, terazisini bozuyor, üzerine abanan o kocaburnun pençesinde can çekişen bir hayvana benziyordu.

59 Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi

27 Mayıs Pazartesi

55 yıl sonra 27 Mayıs… Üç siyasetçinin katli. Bunun devrim diye pazara sürülmesi. Şimdi geçmişi düşünüyorum... nice idamlara... nice işkencelere üzüle üzüle bugünlere vardım. Acı çeke çeke. Ama Türkiye’de politika bu duygulardan arınmış bir kişilikle yapılıyor.