İnsan iradesinin hür olduğunu ifade eden hadislerin dışındaki bazı hadislerde telkin edilen cebirci anlayışın, toplumun çeşitli katmanlarında etkisini gösterdiği bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla toplumda, her şeyi kadere bağlama, kaderden bilme ve insanın alnına ne yazılmışsa onun olacağına inanma gibi birtakım fikir sapmaları meydana gelmiştir. İnsanlar “kaderde ne varsa o olur“ düşüncesiyle kendilerini atıl hale getirmekte, tedbir almayı ve üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyi -kasılı veye kasıtsız- ihmal etmektedirler. Bu araştırmada bu tür yanlış anlayışları izale etme, insan iradesinin mevcudiyetini ve onun belli sınırlar içerisinde hürriyetinin bulu
Tükendi
Gelince Haber Verİnsan iradesinin hür olduğunu ifade eden hadislerin dışındaki bazı hadislerde telkin edilen cebirci anlayışın, toplumun çeşitli katmanlarında etkisini gösterdiği bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla toplumda, her şeyi kadere bağlama, kaderden bilme ve insanın alnına ne yazılmışsa onun olacağına inanma gibi birtakım fikir sapmaları meydana gelmiştir. İnsanlar “kaderde ne varsa o olur“ düşüncesiyle kendilerini atıl hale getirmekte, tedbir almayı ve üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyi -kasılı veye kasıtsız- ihmal etmektedirler. Bu araştırmada bu tür yanlış anlayışları izale etme, insan iradesinin mevcudiyetini ve onun belli sınırlar içerisinde hürriyetinin bulunduğu ve bundan dolayı da yapıp-etmelerinden sorumlu olduğu düşüncesini tesis etme hedeflenmiştir. İnsan iradesinin söz konusu olduğu davranışlarda önceden tayin ve tespitin olmadığı Kur’an ve sahih sünnetin ışığında izah edilmeye gayret edilmiştir. Hadisleri değerlendirirken Kur’anî çizgiyi aşmamaya, mümkün olduğu kadar problemi, ilmi bir tarafsızlıkla ele almaya çalışılmıştır.