Yorum Yap
Türkiye’de İran çalışmaları, kuvvetlendirilebilecek kısa bir geçmişe sahiptir. İki ülkenin arasındaki ilişkilere karakterini veren “güvensizlik”, ülkemizin İran araştırmalarına da damgasını vurur. İran üzerine çalışmak, İslam düşmanlığından fundamentalistliğe kadar pek çok klişe ile yargılanmak anlamına gelebilir. Kuşkusuz bunda, 1979’da İran’da meydana gelen rejim değişikliğinin büyük etkisi bulunmaktadır. Kırkıncı yılına erişen bu değişiklik, Türk akademisinde mesafeli bir duruşun ana nedenleri arasında yerini almaktadır.
Devrimin olduğu tarihten bu yana geçen zaman içinde, iki toplum arasındaki topografinin &oum
Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye’de İran çalışmaları, kuvvetlendirilebilecek kısa bir geçmişe sahiptir. İki ülkenin arasındaki ilişkilere karakterini veren “güvensizlik”, ülkemizin İran araştırmalarına da damgasını vurur. İran üzerine çalışmak, İslam düşmanlığından fundamentalistliğe kadar pek çok klişe ile yargılanmak anlamına gelebilir. Kuşkusuz bunda, 1979’da İran’da meydana gelen rejim değişikliğinin büyük etkisi bulunmaktadır. Kırkıncı yılına erişen bu değişiklik, Türk akademisinde mesafeli bir duruşun ana nedenleri arasında yerini almaktadır.
Devrimin olduğu tarihten bu yana geçen zaman içinde, iki toplum arasındaki topografinin ötesindeki mesafelerin açılmış olduğuna şahit olunmakta; herhangi bir araştırma konusunun İran ülke analizinin yapılması istenildiğinde ise “Orada olmadığı” şeklinde kolaycılığa varan kestirimlerle karşılaşılmaktadır.
İran Bölge Analizi; toplum, kültür, ekonomi, politika, strateji ve uluslararası ilişkiler üzerine yapılan çalışmaları tartışmaya açan; bu alanların klasik sayılabilecek başlıklarına içerik oluşturmaktan çok, ülkesel yapının analizine zemin hazırlamak üzere farklı bulguları irdelemeyi deneyen bir eserdir.
