Mahiyeti ve kaynağı itibariyle değer, düşünce tarihi boyunca teorisyenlerin en fazla ilgisini çekmiş konular arasında yer almaktadır. Bu ilgi esas olarak, değerli olanı tespit etme ve böylelikle insan yaşamı bakımından olması gerekeni temsil eden düzenleyici genel ilkelere/normlara ulaşma amacına özgülenmiştir. Pozitif hukuk açısından bakıldığında, değerli olanı, norm koyucu irade tarafından hukuken korunmaya değer görülüp haklara konu edilen şeyler; olması gerekeni ise hukuk normları temsil etmektedir. Dolayısıyla belli bir hukuk düzenini kendine özgü kılan, gerçekte norm koyucu iradenin değerler dünyasıdır.
Hukuk-değer ilişkisi açısından İ
Tükendi
Gelince Haber VerMahiyeti ve kaynağı itibariyle değer, düşünce tarihi boyunca teorisyenlerin en fazla ilgisini çekmiş konular arasında yer almaktadır. Bu ilgi esas olarak, değerli olanı tespit etme ve böylelikle insan yaşamı bakımından olması gerekeni temsil eden düzenleyici genel ilkelere/normlara ulaşma amacına özgülenmiştir. Pozitif hukuk açısından bakıldığında, değerli olanı, norm koyucu irade tarafından hukuken korunmaya değer görülüp haklara konu edilen şeyler; olması gerekeni ise hukuk normları temsil etmektedir. Dolayısıyla belli bir hukuk düzenini kendine özgü kılan, gerçekte norm koyucu iradenin değerler dünyasıdır.
Hukuk-değer ilişkisi açısından İslam hukuk literatürü incelendiğinde olgu-değer, normatiflik-değer ve ta’lîl-değer ilişkisine yönelik tartışmaların öne çıktığı ve Allah hakkı-kul hakkı ayrımına, hemen tüm normlar/hükümler bakımından düzenleyici bir ayrım işlevi yüklendiği görülmektedir. Sözü edilen hususlar çerçevesinde elinizdeki bu çalışmada, olgu-değer, normatiflik-değer ve ta’lîl-değer ilişkisine yönelik tartışmaların mahiyeti ile Allah hakkı-kul hakkı ayrımının hem ceza hem de ceza muhakemesi normları bakımından düzenleyici işlevi ortaya konmaya çalışılmış; böylelikle okuyucunun zihninde kendine özgü yönüyle İslam hukuk düzeninin, hukuk-değer ilişkisi bakımından ne tür bir yapıyı temsil ettiği hususunda bir fikir oluşması amaçlanmıştır.