Güncelde kamu hukuku olarak nitelendirilen hukuk alanlarından biri ceza diğeri ise yargılama hukukudur. Bunların karşılığı klasik fıkıh tasnifine göre ibadât, muamelât ve ukûbât şeklindeki üç ana başlıkta toplanmıştır. Ancak zamanla meselelerin daha açık bir şekilde ortaya konulması ve anlatılmasındaki kolaylık sebebiyle İslam hukuku alanında yeni isimlendirmeler yapılmıştır. Buna göre ukûbât genel başlığı altındaki konuların büyük bir kısmı İslam ceza hukuku alanı olarak ifade edilirken muamelât konusu içerisinde yer alan ve daha çok edebu’l-kâdî kısmında ele alınan hususlar ise İslam y
Tükendi
Gelince Haber VerGüncelde kamu hukuku olarak nitelendirilen hukuk alanlarından biri ceza diğeri ise yargılama hukukudur. Bunların karşılığı klasik fıkıh tasnifine göre ibadât, muamelât ve ukûbât şeklindeki üç ana başlıkta toplanmıştır. Ancak zamanla meselelerin daha açık bir şekilde ortaya konulması ve anlatılmasındaki kolaylık sebebiyle İslam hukuku alanında yeni isimlendirmeler yapılmıştır. Buna göre ukûbât genel başlığı altındaki konuların büyük bir kısmı İslam ceza hukuku alanı olarak ifade edilirken muamelât konusu içerisinde yer alan ve daha çok edebu’l-kâdî kısmında ele alınan hususlar ise İslam yargılama hukuku olarak kategorize edilmektedir. Klasik fıkıh eserlerinde “ukûbât” kapsamında değerlendirilerek değişik alt başlıklar halinde incelenen suçlar ve cezalara ait hükümlerden oluşan ceza hukuku, İslam hukuk sistemi içerisinde önemli bir yere sahiptir. Güçlü yaptırımları bulunan İslam ceza hukuku büyük oranda vahiyle belirlenen kutsal metinlerine dayanır. İslam’ın bir ürünü olarakortaya çıkan fıkıh doktrini aynı zamanda dünyadaki sosyal, kültürel ve ekonomik ilişkilerden bireyin toplumla olan münasebetlerine hatta devletlerarası ilişkilere varana kadar hayatın tüm alanlarını tanzim etmektedir. Hukuk sistemleri içinde yargılama hukuku önemli bir yere sahiptir.
Çünkü yargılama olgusu hukukun işlevselliğini ortaya koyar. Hukuk sistemleri adaleti gerçekleştirmeyi hedeer. Bu sebeple yargılamanın da belli ilkeler doğrultusunda adaletli bir şekilde tecellisi önemlidir. Nasslar referans alınarak fukaha tarafından İslam yargılama hukuku alanında da kendine özgü bazı
prensipler geliştirilmiştir. Bunlar Kur’an-ı Kerim’deki “haksızlık etmemek ve haksızlığa uğramamak” (Bakara 2/279) ayeti ve konuyla ilgili diğer nassların referansıyla belirlenmiş ilkelerdir. Fıkıh ilminin belirli alanlarının güncel hukuk sistematiğiyle ele alındığı bu çalışmada İslam ceza ve yargılama hukukunun temel değerleri üzerine yoğunlaşmaktadır.