Elinizdeki eser, genel hukukun bir bölümü olan ‘şahitlik’ bahsini İslâm fıkhına göre inceleyen ve bugünkü Türk Usul Hukuku’ndaki şahitlik maddeleriyle mukayese eden bir doktora çalışmasıdır.
Belçika Gent Devlet Üniversitesi’nin ilgili bölümünde başlayan bu çalışma Rotterdam İslam Üniversitesi’nde tamamlanmıştır.
Şahitlik, dünyadaki tüm sistemlerde kendine has bir yere ve öneme sahiptir. İslâm hukukunda ise, şahitliğin, öncelikle Allah’ın kitabında, sonra Hz. Peygamber’in hadislerinde ve daha sonra da birer hukuk ekolü olan İslâm mezheplerinde oldukça ön
Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki eser, genel hukukun bir bölümü olan ‘şahitlik’ bahsini İslâm fıkhına göre inceleyen ve bugünkü Türk Usul Hukuku’ndaki şahitlik maddeleriyle mukayese eden bir doktora çalışmasıdır. Belçika Gent Devlet Üniversitesi’nin ilgili bölümünde başlayan bu çalışma Rotterdam İslam Üniversitesi’nde tamamlanmıştır. Şahitlik, dünyadaki tüm sistemlerde kendine has bir yere ve öneme sahiptir. İslâm hukukunda ise, şahitliğin, öncelikle Allah’ın kitabında, sonra Hz. Peygamber’in hadislerinde ve daha sonra da birer hukuk ekolü olan İslâm mezheplerinde oldukça önemli bir yeri vardır. Konuyla ilgili ayetlerde şöyle buyurulmuştur: “Allah tarafından bildirilen bir şahadeti gizleyenden daha zalim kim olabilir?” (Bakara, 140) “Şahitliği gizlemeyin. Kim onu gizlerse bilsin ki onun kalbi günahkârdır.” (Bakara, 283) “Ey iman edenler! Adaleti titizlikle ayakta tutan, kendiniz, ana-babanız ve akrabanız aleyhinde de olsa Allah için şahitlik eden kimseler olun.” (Nisa, 135) Hz. Peygamber de bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “(Kıyamette) yalancı şahit(lik yapan kimsen)in ayakları, (o kimse) Allah tarafından cehennemlik kılınmadan (durduğu yerden) kımıldamayacaktır.”(İbnMâce)