Bu eser, müellifin de belirttiği gibi dünyanın dört bir yanında yaşayan Müslümanların günlük hayatlarında karşılaştıkları dinî problemlere bir çare sunmak amacıyla yazılmış ve daha sonra bu alanda yazılmış eserlere öncülük ve örneklik etmiş bir eserdir. İlk olan eserler her zaman için hem eksik olmaları hem de yeni bir şey ortaya koymaları sebebiyle eleştiri oklarının hedefinde olurlar. Bu eser de hem alanında ilk olması hem de yeni bir tarzla yazılmış olması sebebiyle birçok yönden eleştirilmiştir. Hangi yönden ve ne şekilde eleştirildiği konusu bir yana
Tükendi
Gelince Haber VerBu eser, müellifin de belirttiği gibi dünyanın dört bir yanında yaşayan Müslümanların günlük hayatlarında karşılaştıkları dinî problemlere bir çare sunmak amacıyla yazılmış ve daha sonra bu alanda yazılmış eserlere öncülük ve örneklik etmiş bir eserdir. İlk olan eserler her zaman için hem eksik olmaları hem de yeni bir şey ortaya koymaları sebebiyle eleştiri oklarının hedefinde olurlar. Bu eser de hem alanında ilk olması hem de yeni bir tarzla yazılmış olması sebebiyle birçok yönden eleştirilmiştir. Hangi yönden ve ne şekilde eleştirildiği konusu bir yana, eserin ciddî bir emek mahsülü olduğunu söylemek gerekir.
Müellif, eseri telif etme amacı ve hükümleri tespit etmedeki yöntemini eser içerisinde her fırsatta dile getirmiştir. Eserin konusu da müellifi, böyle bir yöntemi tercih etmeye zorlayacak niteliktedir. Ayrıca günümüz fıkhî problemlerine çözüm üretmeye çalışan kişi veya kurumların -istisnalar bir yana- zarûrî ya da ihtiyârî olarak müellifin benimsediği bu metodu takip ederek birden fazla mezhep görüşünü bir meselede bir araya getirdikleri ya da ümmet nazarında kabul görmüş mezhepler dışındaki mezhep ya da alimlerin görüşlerine göre hüküm verdikleri de bir gerçektir. Mezhep sistematiğine dayalı klasik fıkıh üretimi öyle ya da böyle, vakıa olarak ortadan kalktığından ve bu yöntemin yerini tutacak yeni bir yöntem henüz oluşturulamadığından dolayı birey veya kurumların tercih ettikleri yöntemlere yönelik eleştiriler kısa vadede pek bitecek gibi görünmemektedir. Telif edilen bu eser, bu yönden de eleştiriye açık olmakla birlikte ifade ettiğimiz gibi buna alternatif olarak sunulabilecek bir metot da kanaatimizce henüz yoktur. Bu sebeple eserin, daha çok tercih edilen yönteme uygun olarak yazılıp yazılmadığı araştırılmaya muhtaçtır ki Karadâvî’nin eserleri üzerine bu tür çalışmalar yapılmıştır.
Temelde aynı şekilde defalarca basılan eserin bu baskısı, esere yapılan eleştiriler ve bunlara müellif tarafından verilen cevapları da içermesi bakımından diğerlerinden farklılık arz etmektedir. Müellif Karadâvî, bu baskıda ilk çıktığı andan itibaren esere yöneltilen eleştiriler ile bu eleştirilere verdiği cevapları da bu baskıda yayınlamıştır.