*İslami mücadele* tartışmaları, *değerler adına mücadele* olgusundan bağımsız temellendirilemez ve tartışılamaz.
Eğer bahis mevzuu peygamberin kendisi olsaydı, İslami mücadele olgusunu müstakil bir mesele olarak tartışabilir ve değerlendirebilirdik. Fakat bugün peygamber yok ve bu değerler adına mecburen (Müslüman) insanlar konuşmaktadırlar. (Müslüman) İnsanların sözleri ise *her şartta* ve *mutlak manada* İslam’ın sözleri değildir, her davetçi kaçınılmaz olarak kendi anladığını ve yorumladığını anlatır. Bu durumda İslami mücadele derken, aslında İslam adına konuşan insanların mücadelesini konuşmuş ve tartışmış oluruz.
Bu kitap İslami mücadele tartışmalarına iki noktadan katkı sunmak istemektedir:
1) İ
Tükendi
Gelince Haber Ver*İslami mücadele* tartışmaları, *değerler adına mücadele* olgusundan bağımsız temellendirilemez ve tartışılamaz.
Eğer bahis mevzuu peygamberin kendisi olsaydı, İslami mücadele olgusunu müstakil bir mesele olarak tartışabilir ve değerlendirebilirdik. Fakat bugün peygamber yok ve bu değerler adına mecburen (Müslüman) insanlar konuşmaktadırlar. (Müslüman) İnsanların sözleri ise *her şartta* ve *mutlak manada* İslam’ın sözleri değildir, her davetçi kaçınılmaz olarak kendi anladığını ve yorumladığını anlatır. Bu durumda İslami mücadele derken, aslında İslam adına konuşan insanların mücadelesini konuşmuş ve tartışmış oluruz.
Bu kitap İslami mücadele tartışmalarına iki noktadan katkı sunmak istemektedir:
1) İslami değerler adına Peygamber dışında kim ve hangi şartlarda konuşabilir? Başka bir ifadeyle; kimin, hangi şartlarda söylediği sözler bu değerleri ifade eder? Sorusunda kendini gösteren epistemolojik boyut
2) *Yeni dönemde İslami mücadele anlayışı nasıl olmalı; hagi hedef ve yöntemler benimsenmeli?* sorusunda ortaya çıkan pratik boyut