Altı asrı aşan uzun hâkimiyetleri döneminde dîn-i celîl-i İslâm’a hizmet eden, Allah kelimesini yücelten, Ehl-i Sünnet akidesini koruyup
kollayan Osmanlı padişahları içinde, Ehl-i Sünnet esaslarına riayet etmeyen veya aykırı hareket eden tek bir kişi dahi gösterilemez. İslâmî
hassasiyet, Ehl-i Sünnet akidesine ve şer‘-i şerîfe riayet, Allah dostlarına, âlimlere ve mukaddesata hürmet, Osmanlıların şiârındandır.
Ecdadımız Osmanlıları doğru anlamanın, onların izinden gitmenin yolu, Osmanlıların sahip olduğu itikada sahip olmaktan geçer. Yoksa
tasavvufu, maneviyatı inkâr ede
Tükendi
Gelince Haber VerAltı asrı aşan uzun hâkimiyetleri döneminde dîn-i celîl-i İslâm’a hizmet eden, Allah kelimesini yücelten, Ehl-i Sünnet akidesini koruyup
kollayan Osmanlı padişahları içinde, Ehl-i Sünnet esaslarına riayet etmeyen veya aykırı hareket eden tek bir kişi dahi gösterilemez. İslâmî
hassasiyet, Ehl-i Sünnet akidesine ve şer‘-i şerîfe riayet, Allah dostlarına, âlimlere ve mukaddesata hürmet, Osmanlıların şiârındandır.
Ecdadımız Osmanlıları doğru anlamanın, onların izinden gitmenin yolu, Osmanlıların sahip olduğu itikada sahip olmaktan geçer. Yoksa
tasavvufu, maneviyatı inkâr ederek, Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat akidesine muhalif olarak, Osmanlı tarihi ve medeniyeti anlaşılamaz ve
anlatılamaz.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde yayına hazırlanan İtikadın Muhafızları Osmanlılar isimli eserimiz, üç bölüme ayrılmış olup her bölüm,
birbirinden kıymetli makalelerden müteşekkildir. Birinci bölümde Osmanlı Devleti’nin Ehl-i Sünnet’i muhafazası, ikinci bölümde müdafaası,
üçüncü bölümde ise Osmanlıların Ehl-i Sünnet hassasiyetinin tezahürü olarak hürmet ve muhabbet konuları ele alınmıştır.