Gülbahar siniri tepesinde asansöre binip direkt en üst kata çıktı. Patronu Zekeriya’nın odasına yöneldi. Zekeriya Bey de kapıdaydı. Daha Gülbahar ağzını açmadan, “Üzülme, sen çalışıyorsun” dedi. O güne kadar hiç sesini çıkarmayan Gülbahar çılgına döndü, “Zekeriya Bey, Zekeriya Bey bu insanların aileleri var, çoluk çocuğu var, çocuğu üniversitede okuyanı, nişanlı olanı var, düğün tarihi belli olanı var, taksidi, kredi çekeni var bari bir yıl önceden haber verseydiniz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz bu insanların hangisinden zarar görd&uu
Tükendi
Gelince Haber VerGülbahar siniri tepesinde asansöre binip direkt en üst kata çıktı. Patronu Zekeriya’nın odasına yöneldi. Zekeriya Bey de kapıdaydı. Daha Gülbahar ağzını açmadan, “Üzülme, sen çalışıyorsun” dedi. O güne kadar hiç sesini çıkarmayan Gülbahar çılgına döndü, “Zekeriya Bey, Zekeriya Bey bu insanların aileleri var, çoluk çocuğu var, çocuğu üniversitede okuyanı, nişanlı olanı var, düğün tarihi belli olanı var, taksidi, kredi çekeni var bari bir yıl önceden haber verseydiniz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz bu insanların hangisinden zarar gördünüz. Bu binanın temelinde emekleri var, aldığın makinalarda onların emeği var, bindiğin arabada, sahip olduğun malda, çocuğuna yedirdiğin her lokmada onların emeği var. Patronsan patronluğunu bil, bunları köle göremezsin, bu alçaklığı yapamazsın” diye kükredi.